1 Kılıçdaroğlu’nun oturduğu koltuk Atatürk’ün koltuğu!

Kılıçdaroğlu’nun oturduğu koltuk Atatürk’ün koltuğu!

0

CHP Atatürk’ün partisi, Kılıçdaroğlu’nun oturduğu koltuk Atatürk’ün koltuğu diyenlere:

Peki Tayyip Erdoğan’ın oturduğu koltuk ile Abdullah Gül’ün oturduğu koltuk Atatürk’ün koltuğu değil mi?

Önce, türbanlı eşi Türkiye Cumhuriyeti’ni Avrupa Mahkemesine şikayet eden ve Cemaat’e yakınlığı bilinen Mr. Gül’e Atatürk’ün koltuğunu verirken sesiniz çıkmadı.
Daha sonra Tayyip Erdoğan’a özel bir kanun çıkarıp oy veren, ve o zaman Atatürk’ün koltuğu dediğiniz CHP genel başkanlığı koltuğunda oturan Baykal’a da ses çıkarmadınız, ve Atatürk’ün diğer koltuğu olan Başbakanlığı da Tayyip’e verdiniz.

Tabelalardan, beyinlerden TC yazısı silindi, Milli Bayramlarımız yasaklandı, Atatürk’ün huzurunda ‘sap gibi’ dikilmemek için hasta numarası yapıldı, andımız yasaklandı, arabaların üstünden Atatürk resimlerini kaldırıldı, futbolculara Atatürk yazılı forma giydiler diye ceza yazıldı ve siz ne yaptınız?

Söyleyeyim: Bunları yapanları arka arkaya üç defa seçtiniz, onlara Atatürk’ün koltuğunu üç defa verdiniz!

O insanları oraya oturturken sesiniz çıkmadı da, şimdi Kılıçdaroğlu koltuğu geri almaya geldiğinde, onları oradan kaldırabilecek tek parti için söylemediğinizi bırakmıyorsunuz.

Diyorsunuz ki, Kılıçdaroğlu iyi bir lider değil, Kılıçdaroğlu cemaat ile görüşüyor!

Peki kim bu cemaat?

Bu cemaat, başta bir beyin takımı yani hacılar hocalar, etraflarında da onlara akıl veren çıkarcılar ordusu ve asıl önemlisi belki de sizin eşiniz, dostunuz, ananız, bacınız’dan oluşan takipçi, mür’it bir halk var. Son seçimlerde %49,83 oy aldı AKP. Demek ki her iki kişiden biri AKP ye oy verdi. Her iki kişiden biri ‘cemaatçi’.

Peki Atatürk’ün koltuğunda oturan Deniz Baykal zamanında CHP ne kadar oy aldı? 2002 yılında %19,38 ve 2007 yılında %20,87. Kemal Kılıçdaroğlu CHP nin başına geçince bu oran 2011 yılında %25,98 e çıktı! Bir başka deyimle Baykal 2002 ile 2007 arası oylarını %7.6 arttırırken, Kılıçdaroğlu CHP nin oylarını 2007-2011 arası %24.5 arttırmış.

Şimdi siz ona ‘bu koltuktan in’ diyorsunuz, peki Baykal’a neden ses çıkarmadınız?

– Evet, duyar gibiyim: Kılıçdaroğlu, cemaat ile görüşmüş!

Peki, Atatürk olsa ne yapardı? Bu soruya cevap vermek için Atatürk ne yapmış ona bakalım:

Kurtuluş Savaşı başlarında kurulan 47 Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nde 84 din adamı yönetici durumundadır. Ayrıca bu 47 Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin 16’sının başkanı din adamıdır.

Ankara’da Müftü Rıfat Börekçi, Afyon’da Müftü Sait Efendi, Amasya’da Müftü Hacı Tevfik Efendi, Bilecik’te Müftü Mehmet Şükrü Efendi, Bolu’da Müderris Kürtzade Mehmet Sıtkı Efendi, Çankırı’da Müftü Bekirzade Ata Efendi, Denizli’de Ahmet Hulusi Efendi, Erzurum’da Hoca Raif Efendi, Hakkari’de Müftü Ziyaeddin Efendi, Isparta’da Şeyh Ali Efendi canla başla Mustafa Kemal’e ve Türk Kurtuluş Savaşı’na destek olmuştur.

Mustafa Kemal, Anadolu’ya ayak bastıktan sonra neredeyse her adımında bağımsızlığın kıymetini bilen din adamlarınca karşılanmış ve desteklenmiştir. Erzurum’da Hoca Raif Efendi ve Şiran Müftüsü Hasan Fahri Efendi, Sivas’ta, Müftü Abdurrauf Efendi, Hacı Bektaş’ta Çelebi Cemalletin Efendi, Ankara’da Rıfat Börekçi Hoca ve daha başka birçok din adamı hep Mustafa Kemal’in yanında olmuşlardır.

Mustafa Kemal, İngilizlerin ve Fransızların, Kürtleri Türklere ve Milli Harekete karşı kışkırtmalarını önlemek, İngiliz ajanlarının Kürt bölgelerindeki ayrılıkçı faaliyetlerine engel olmak ve Kürtleri Milli Hareket’e kazandırmak için gerek Güneydoğu Anadolu’da gerekse Kuzey Irak’ta çok iyi tanınan Şeyh Ahmet Sünusi’yi görevlendirmiştir. Mustafa Kemal, Şeyh Ahmet Sunusi’yi “genel vaız” olarak görevlendirmiştir. Sunusi, Mustafa Kemal’den aldığı bu görevle, özellikle Güneydoğu Anadolu’da çeşitli illerde camilerde vaazlar vererek, Kürtleri, Milli Hareketi desteklemeye çağırmıştır. Her gittiği yerde beyazlara sarılmış olarak verdiği vaazlar ve hutbeler çok etkili olmuş, önde gelen Kürt aşiret reisleri Milli Harekete katılmaya başlamıştır.

Ecevit de Türkiye’de laikliği ve Cumhuriyet’çiliği tartışılmayacak bir liderdi. Ancak Ecevit de Fettullah Gülen ile daima temas halinde oldu. Hatta Gülen’in Amerika’ya gitmesinde en etkili nedenlerden biri Ecevit’in telefonuydu. Reha Muhtar, 2 Mart 2012 tarihinde Vatan’da yazdığı bir makale’de şöyle der: ‘Fethullah Gülen 2007 yılında Amerika’da kaldığı evdeki bir öğlen yemeğinde Bülent Ecevit’i şöyle andı:

‘Ecevit hayatı boyunca oruç tutmadı… Namaz kılmadı ama inancı sağlamdı…
Sosyal demokrat bir zeminde doğdu ve İsmet İnönü’ye ortanın solu dedirtti…
Okullara çok sahip çıktı…
İşin büyüklüğünü sezmişti…
Önüne bir dosya getirildiğinde elinin tersiyle itti…
Eğer ahirette Allah bana şefaat etme imkanı verirse, bunu ilk önce Ecevit için kullanırım…’

Amacımız tarih dersi vermek değil. Ancak görüldüğü gibi oyların %50 si gerek cemaat, gerek sempatizanları, gerekse de tutucu kısıma giden bir ülkede din ve din adamlarının etkisini yok saymak ve onları gözardı etmek imkansızdır. Hiçbir zaman işbirliği veya vatanın paylaşılmasını önermiyoruz, ancak AKP nin oyunu alan bu kesimin bir kısım oylarının CHP’ye kaydırılmadan iktidara gelmenin imkansız olduğundan bahsetmek istiyoruz. Bu da ancak onları dinlemek, isteklerini anlamak ve bizim hayat tarzımızı değiştirmeden onların da rahat yaşayabileceği bir ortamı tartışmakla mümkündür.

Unutmayın, AKP yerine CHP ye giden her oy iki oy sayılır: AKP den bir eksik, CHP ye bir fazla demektir. MHP veya baska bir partiden gelen oylar ise CHP oylarını arttırır ama AKP oylarına tesir etmez.

AKP oy almak için canla başla çalışıyor. Kömür makarna dağıtarak AKP ye oy verebilecek her kişinin sandığa gitmesini sağlıyor. AKP açısından seçimlere katılanların oranı %100 e çok yakın. Biz ise, kendi içimizde bölünmelerle, küsüp oy vermemekle, oyları meclise giremeyecek partilere vermekle iktidarı kaybediyoruz.

AKP tarafının katılımını %99 kabul edersek, AKP karşıtı tarafın katılımı kabaca %66 demektir ki, bizim görevimiz tatil ve tembellik demeden bu oy vermeyen AKP karşıtı %34 insanın (9 milyon kişi kadar) sandıklara gitmesini sağlamaktır.

Vatan, eğer kurtarılacaksa ancak böyle kurtarılır.

Toplam Seçmen Katılım Oranı AKP AKP oy oranı CHP CHP oy oranı MHP MHP oy oranı Diğer Partiler
2002         41.407.027 79,13   10.808.229 34,28         6.113.352 19,38      14.607.202
2007         42.799.303 84,24   16.327.291 46,58         7.317.808 20,87 5.001.869 14,27       6.402.723
2011         50.237.343 83,16   21.399.082 49,83       11.155.972 25,98 5.585.513 13,01       4.801.196
 

Editör, Turkiye Net

yorum

Yorumlar kapalı.