1 Ne Oldu da AKP Kazandı?

Ne Oldu da AKP Kazandı?

0

Hiçbir mazeret, başarının yerini tutamaz.

CHP ve MHP 1 Kasım 2015 seçimlerinde başarısız olmuşlardır.
Şartlar eşit değildi, devlet kullanıldı, basın baskı altına alındı, para dağıttılar gibi savlar elbette doğrudur ama bunları bilerek seçime giren bu iki partinin mazeret belirtme hakları yoktur.
Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’nin yakın gelecekte partilerini iktidara taşıma ihtimali yüzde sıfır oranındadır. Eğer iki Genel Başkan, seçim sonuçlarını doğru değerlendirmezlerse, bu düşüş artarak sürecektir…

Türk Milleti ile kavga ederek siyasette başarılı olamazsınız.

Türk seçmeninin yapısı yıllardır hep aynıdır.
Bu yapıya uygun olmayan siyasi partilerle halkın karşısına çıkarsanız, Müslüman mahallesinde salyangoz satan adama benzer, hüsrana uğrarsınız.
Kürtçü-Bölücü oyların oranı yaklaşık olarak %4-5 civarındadır. Diğer % 4-5 oranın içinde, PKK baskısıyla alınan oylar ve sol ittifakın oyları vardır.
Bu partinin gerçek Genel Başkanı Öcalan’dır.
Dinci-şeriatçı kesimin kemik oyları ise %8-10 arasındadır.
MHP tarzı Milliyetçi oyların gerçek oranı da % 7-10 civarındadır.
Merkez Sağ diye adlandırdığımız oyların oranı ise %65-70 ler seviyesindedir…
Erdoğan Merkez Sağ tabanı; Tansu Çiller, Mehmet Ağar, Erkan Mumcu’yu, kullanarak parçaladı ve bu oyları blok olarak AKP’ye aktarmasını becerdi.
Türkiye’nin çıkışı, Merkez Sağ’da doğru isimlerle kurulacak, parti içi demokrasinin işlediği yenilikçi, imarcı, yatırımcı, birleştirici bir partidedir.
Böyle bir parti Türk Demokrasisini düze çıkarmanın altın anahtarıdır.

Şimdi neler olacak;

Önümüzdeki günlerde tek adam yönetiminin tüm ağırlığını hissedeceğiz.
Çok sayıda muhalif insan gözaltına alınacak ve susturulacaktır.
Abdullah Gül ve ekibi, itibarsızlaştıracaktır.
TMSF- BDDK- İktidar Savcıları ve Yargıçları yoluyla basın organlarına ve Sanayi tesislerine el koymalar hızlanarak devam edecektir.
Fikir-düşünce özgürlükleri budanacak, Türkiye hür dünya tarafından yalnız bırakılacaktır.
Sedat Peker gibileri kıymete binecek, gazeteci dövmek sıradan olay haline gelecektir. Trabzonspor Başkanına kimse dokunamayacaktır.
Bilal Oğlan’ın vakıfları yüklü bağışlar almaya devam edecek, gemiciklerin sayısı artacak, yolsuzluk sebebiyle görevlerinden ayrılmak zorunda kalan eski Bakanlar itibarlı kişiler olarak, Beştepe’ye danışman olarak alınacaklardır.
Hiçbir yolsuzluk dosyası açılmayacak, çalan çaldığıyla kalacaktır.
Siyasette kalite düşmeye devam edecek, birisi herkese her gün hakaret etmeye devam edecek.
Türkiye adım-adım her gün daha karanlığa gidecektir…

Biz ne yapacağız;

Siyaset, her gün 24 saat çalışarak yapılır. Demokrasi, geliştirilerek yaşatılması ve korunması gereken bir rejimdir. Bu iş yürekli, bilgili ve vatansever insanlarla yapılır. Biz bu mücadelemize yılmadan, bıkmadan devam edeceğiz.
Çünkü “Az Demokrasi ve tek adam yönetimi” bizim kabul etmeyeceğimiz bir sistemdir. Demokrasi-Katılımcılık ve Bağımsızlık bizim için Kuru Fasulye-Pilav-Cacık gibi ayrılamaz üçlüdür!
Merkez Sağ’da yeni bir yapılanma çalışmalarına hız vereceğiz.
Demokrasinin, özgürlüklerin, çağdaşlığın, Anayasamızın ilk dört maddesinin, dürüstlüğün, Türklüğün, Atatürk İlke ve Devrimlerinin savunucularından biri olmaya devam edeceğiz.

Sevgili Türk Milleti;

13 senedir Türkiye’yi tek başına yöneten ve her şeyi bozan, berbat eden Badem Takımına, “Bu işi siz bozdunuz ama gelin yine siz düzeltin” dedin!

Bir işi bozanlar, nasıl düzeltecekler ben bunu anlayamadım!

Elbette ki bir bildiğin vardır aziz ve necip Türk Milleti. Hayırlısı olsun…

 

Rifat Serdaroğlu, 02 Kasım 2015
 

 

yorum

Yorumlar kapalı.