Bu sıralarda en çok duyulan sorulardan biri “ne olacak?”. Yavaş yavaş AKP sempatizanları bile durumun iyiye gitmediğinin farkındalar, ama ülkeyi toplayacak bir kişi veya bir muhalefet yok. Dolayısı ile de bir çaresizlik hissi, teslim olmuşluk veya en iyimser yorumla, köşesine çekilip bekleme.
Bu duruma kim karşı çıkabilir? AKP’nin içinden çıkacak kişilerin bunu yapması imkansız, tüm dizginler zaten bu konumun sorumlusu olanın elinde. MHP sert ağaçtan yapılmış koltuk değneklerini oynuyor, buradan da ümit yok. HDP? Türkiye partisi olma olanağını çoktan elinden kaçırdı. Elde kala kala CHP kalıyor.
Ama o da topal ördek… CHP’nin içinde bile gereken muhalefetin yapılmadığını düşünen çok milletvekili var. Bu iş Kılıçdaroğlu ile olacak gibi değil. CHP bünyesinde ise bu işi hakkını vererek, Kılıçdaroğlu’ndan çok daha iyi yapacak, gönüllerde ümidi, beyinlerde güveni tekrar yeşertecek birçok isim var. O zaman?
Amerika’yı tekrar keşfetmeye gerek yok. Sesimizi CHP’ye duyuracağız.
İlk teşhis ne? Etkin muhalefet Kılıçdaroğlu ile mümkün değil. Pasif, hatta pısırık bir muhalefet; gündemi oluşturacak girişimler yerine AKP’nin belirlediği gündemde kaybolma; karizma eksikligi, inandırıcılığını kaybetmiş olmak. Kılıçdaroğlu birçok kalitesi olan bir kişi olabilir, ama Türkiye’nin ihtiyacı olan, insanları peşine takabilecek bir lider değil, hiç olmadı ve bundan sonra da olamaz.
CHP başkanlığı nasıl değisir? Olağanüstü genel kurul? Olduğunu varsayalım, ama ön hazırlıksız gidilirse parti içi mekanizma, delegelerin seçimi o şekilde kilit altında tutuluyor ki bu, bugünkü konumda olmayacak duaya amin demek. CHP’ye üye olmak, içeriden değiştirmek? Yalnızca teorik bir düşünce, çünkü hem bu tip taleplere her zaman olumlu cevap verilmiyor, hem de üye demek delege demek değil. Bu metodu denemek Kılıçdaroğlu ile bir seçim daha kaybetmek anlamında.
O zaman tek yok kalıyor. Sizin, benim Kılıçdaroğlu’nu istemediğimizi yogun bir şekilde CHP’ye duyurmak, tekrar söylemek, haykırmak. Yapılacak minimum şey, CHP’ye bir mail atmak. İşte adresleri : [email protected]
Tek cümle : “Sayın Kılıçdaroğlu’na artık güvenemiyor, başkanlıktan istifasını talep ediyoruz”.
Amaç, parti içi direnç mekanizmasıni kırmak, parti içi dengeleri yerinden oynatmak. Kılıçdaroğlu’na olan güvensizliği su üstüne çıkarmak.
Amaç, gelecek olağanüstü genel kurulda gönlünüzdeki kişinin önünü açmak, partiyi yenilemek, gençlendirmek, bugüne kadar seçim kaybetmekten doymamış, dolmamış ekibi değiştirmek.
Amaç, halk Kılıçdaroglu’nu istemiyor mesajını CHP içinde yankılatmak, CHP’yi gelecek seçimlerden önce baskan değişikliğine zorlamak, mecbur etmek.
Hiç merak etmeyin, bu mesaj yüzbinlerce kişi tarafından gönderilirse buna kimse dayanamaz, bu mesajlar sonuçsuz kalmaz.
Bunun için CHP üyesi, taraftarı, seçmeni veya sempatizanı olmanız da gerekmiyor. Türkiye’ye öncelik vermeniz yeterli.
Düşünün : siz Kılıçdaroğlu’na güveniyor musunuz? Cevabınız hayır ise, haydi, ümit ocağına bir kibrit de sizden olsun.
İbrahim Çakıroğlu
Bu konudaki kampanyayı imzalayabilirsiniz:
