1 Bilek Güreşi

Bilek Güreşi

0

Belki pek ilginizi çekmeyecek ama yine de bizim şirkette patronlar kapıştı, derdini bizler çekiyoruz, içimi biraz boşaltayım dedim…

Geçen yıl bir genel kurul yapıldı, Kızölen Bey yönetim kurulu başkanlığından ayrıldı, yerine de kankası Davidyan Bey’i bıraktı. Biz tam biraz rahatladık filan derken baktik ki meğer durum öyle değilmiş…

Son haftalarda işin seyi çıkmaya başladi, olan bize oluyor.

İlk olarak kulağımıza geliyordu ama pek önem vermiyorduk. Bizim Kızölen Bey, artık şirketle pek alakası kalmamasına rağmen eski « benim dediğim olur » sisteminden pek uzaklaşmamış… Eski ortaklardan Karanfil Bey’i istemiyor, aman tekrar şirkete gelmesin diye oraya buraya emir yağdırıyordu. Karanfil Bey aşağıdan alıp bazılarına « ama unutmasın, bu dükkanı beraber açtık, şirket haline beraber getirdik » mesajlarını taşıtıyordu. Hâlâ Karanfil Bey açıkta, ama bazı dedikocular tabii « açıkta değil, sotada » deyip duruyorlar.

Kızölen Bey daha sonra « yahu, şirket böyle mi idare edilir, niye bu kadar faiz ödeniyor, çektirin şunlari aşaği » diye bağırmaya başladı. Ama nafile, bankacı direniyor, üstüne üstlük bizim finans müdürü Anacan Bey « yahu bu adam finanstan ne anlar, istiyorsa kendisi gelip idare etsin » demez mi ? Hatta bir ara « madem öyle, alın istifami » diye Davidyan Bey’e mektubunu uzatıverdi. Allem edildi, kallem edildi, istifa işleme konulmadan geri aldırıldı. Ama ortalık yine de yatışmış değil, Kızölen Bey, şirketin bankaya söz geçirememiş olması nedeni ile hâlâ öfkeli.

Daha öncelerde Davidyan Bey, tüm yönetim kurulu ile birlikte Kızölen Bey’in yeni köşküne davet edilmişti. Önceden bir saat kadar konuşmuşlar. Başkasının yalancısıyım, Kızölen Bey Davidyan Bey’e “baaak, önümüzde yeni bir genel kurul var, bu kurulda seçilecek yeni yönetim kurulu üyelerini ben belirleyeceğim, haa, sen de % 10’unu belirlersin, ama fazlası olmaz” demiş. Yönetim kurulunda Davidyan Bey’in suratından düşen bin parçaydı !

İyi de, Davidyan Bey de her sözü dinlemiyor ki ! Örneğin bizim danışmanlardan, attığında bulutları vuran yiğit bir delikanlı var. Kızölen Bey “bunu genelkurula sokun” demiş, Davidyan Bey “o sizin yanınızda kalsın, daha faydalı olur” diye cevaplamış.

Biz de oturup yalnızca seyredemiyoruz. Davidyan Bey eski dosyaları didik didik etmemizi istiyor. Hangi mal kimden kaça alınmış, gerçek fiyatı neymis filan. İlk baştan “yahu, bunlar olurken kendisi de yönetim kurulundaydi” diye düşündük ama baktık ki bizden istenilen dosyalar hep kendi imzasını içermeyen dosyalar. Malı götüren, pardon satanlar da hep Kızölen Bey’in yakın dostları… Bunları ifşa edecek hali yok tabii ama “üstüme fazla gelmeyin” diye kendine kalkan mı hazırlıyor ne !

Uzun lafin kısası, şirket içindeki keyifli hava kalmadı doğrusu. Kimsenin daha adını koymadığı bir bilek güreşi başladı, ama borsadaki hisseler zarar görmesin diye dışarıya çaktırmamaya çalısıp duruyoruz işte. Ama çok daha fazla beklemeye gerek yok, şu genel kurul için yönetim kurulu adayları bir kesinlik kazansın, ileride kimin sözü geçecek anlayacağız.

Bizi de biraz anlayışla karşılamak lazım, değil mi ? Biz de hangi ata oynamamız gerektiğini şaşırdık yani…

 

İbrahim Çakıroğlu, 4 Mart 2015

 

yorum

Yorumlar kapalı.