Erdoğan’ın sık-sık kullandığı ve edebiyatçılara saç-baş yolduran çok ilginç bir deyişi vardır;
“Eşek Ölür Kalır Semeri / İnsan Ölür Kalır Eseri…
Aşağıdaki sadece bir günlük tablo, başta Erdoğan’ın- İmralı’daki müzakerecisi Öcalan’ın, AKP Genel Müdürü Davutoğlu’nun ve MİT Müsteşarı makamında oturan Fidan’ın ESERİDİR.
Onlarca ölü, yüzlerce yaralı, ülkenin çok yerinde yakılan-yıkılan-tahrip edilen kamu binaları, yakılan belediye otobüsleri, molotof bombasıyla yakılan özel araçlar, tahrip edilen esnaf dükkânları, yakılan Türk Bayrakları ve Atatürk Heykelleri, sokağa çıkma yasakları ve sıkıyönetim!
İleri Demokrasi diye-diye, 12 Eylül dönemi benzeri uygulamalara yeniden döndük. Kimler yapıyor bu ihanetleri? Çözüm sürecinin sözüm ona tarafı olan Kürtçü-Bölücü militanlar…
13 yıldır Türkiye’yi TEK BAŞINA yöneten kadro elini nereye atsa berbat etti. Bastıkları yeri kuruttular. Türkiye’nin itibarını düşürdüler.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti gibi dünyanın en büyük 4. Ordusuna ve binlerce yıllık devlet tecrübesine sahip bir Cihan Devletini, Esad denen diktatörün, IŞİD denen canilerin ve PKK denen Narko-Terör örgütünün muhatabı yaptılar.
Çözüm Süreci adını verdikleri “Yılan Torbasını” Türk Milletinin üstüne boca ettiler. Kardeşi kardeşe düşürdüler, insanlarımızı birbirini kıracak, iç savaş çıkaracak hale getirdiler.
Size bir örnek vereyim;
Öcalan’ın piyonu Selahattin Demirtaş dün “Halkımıza Acil Eylem Çağrısı” başlığıyla şu çağrıyı yaptı;
“Kobane’ de yaşanan katliam girişimine karşı 7’den 70’e bütün halklarımızı sokağa, alan tutmaya ve harekete geçmeye çağırıyoruz. Bütün uluslararası kurumlar, demokratik kitle örgütleri, emek ve meslek örgütleri, kadın ve gençlik örgütleri, demokratik güçler Kobane de yaşanan vahşete karşı harekete geçmelidir. Bundan böyle her yer Kobane’ dir. Kobane ’deki vahşet son bulana kadar süresiz direnişe çağırıyoruz.”
TC Devleti bir HUKUK DEVLETİ ise bu çağrı “HALKI İSYANA TEŞVİK” olarak değerlendirilmeli ve Türk Ceza Kanunu 313. Maddesinin gereği yapılmalıdır.
Nitekim Demirtaş’ın bu çağrısı üzerine, yazının başında anlatılan durum gerçekleşmiş ve ölümler-yaralanmalar olmuştur.
Peki, AKP Hükümeti ne yapıyor?
Genel Müdür Davutoğlu, bu zibidiyi Başbakanlıkta ağırlıyor ve Kobane konusunda tatmin ettiğini söylüyor!
Öcalan’ın piyonu sadece halkı isyanı teşvik suçunu işlemekle de kalmıyor, en şiddetli ayrımcılık yapmaya devam ediyor;
“Bu olaylar Kobane’ de değil de Azerbaycan sınırında olsaydı, Türk Halkı da sınıra yığılsaydı, hükümet oradaki Türkleri gazla copla dağıtır mıydı” diyor!
Siyasette her şey sonucuyla ölçülür. 13 yıl tek başına iktidar ol, Yasama-Yürütme-Yargıya istediğin gibi hükmet, ülkeyi tüm Cumhuriyet döneminin üç katı daha fazla borçlandır, gelmiş geçmiş tüm yönetimleri karala sonunda gele-gele sıkıyönetime ve kardeş kavgasına gel!
Bunun sonu şimdilik Yüce Divan’dır. Fakat ülkemiz, hırsları akıllarının iki karış üstünde olan bu yöneticiler tarafından bir de savaşa sokulursa, bu işin sonu “DİVAN-I HARP’ tir.”
Bildiğiniz gibi Türk Ordusunda her şey kayıt ve kontrol altındadır. Savaş zamanı görevine ihanet eden kim olursa olsun, Türk Silahlı Kuvvetlerinin envanterinde olan her canlı, Süvari Atı- Topçu Beygiri- Mekkâre Katırı-Kangal ve Kurt Köpeği dâhil hepsi yargılanır.
Hele eseri, kan-ölüm-ihanet-parçalanma olanlar, semerleri olsun veya olmasın derhal yargılanırlar.
Eyy PKK denen uyuşturucu kaçakçısı ve katiller sürüsünün korkusuyla örgütün tehdidiyle, anarşi ve kalkışma niyetinde olan Kürt kökenli kardeşim.
Lütfen aklını başına al. Sana “Özgürlük ve Bağımsızlık” adı diye gösterilen hedef, senin köleliğin demektir. Çok uzağa değil, Kobane dediğin Ayn El-Arab kentine bak. Çocuklar- kadınlar-gençler ölüyor. Niçin size örnek gösterilen Barzani, bu insanları kurtarmıyor? Niçin PKK militanları IŞİD ile savaşacağına saklanarak, senin Türkiye içinde eylem koymanı istiyor?
PKK Baronları milyarlarca dolara sahipler. Avrupa’nın en güzel yerlerinde lüks içinde yaşıyorlar! Senin neyin var? Bunlar hala kana-cana doymadılar da, şimdi senin en aziz varlığın olan canını istiyorlar?
Bunlara “NİÇİN-NEDEN” de, sorgula bunları. Sana da, hepimize de Türkiye’den başka vatan yok.
Taşı yerden alıp, kafana vurma kardeşim, varsa aklını başına al…
Sağlık ve başarı dileklerimle 09 Ekim 2014
Rifat Serdaroğlu
