15 Temmuz darbe girişiminden sonra yığınlarca kişi açığa alındı, yüzlerce kişi tutuklandı, binlerce kişi mağdur edildi. Dokunulmayan, aranmayan kişiler ise Erdoğan’cı fedailer. O akşam hiçbir suçu olmayan askerleri, askeri öğrencileri linç edenler, güruh halinde cinayet işleyenler.
Yukarıda fotoğrafını gördüğünüz çocuk Murat Tekin. 21 yaşında, Hava Harp Okulu öğrencisiydi. Yalova’da eğitimdeyken komutanları bu öğrencileri Boğaz Köprüsüne “tatbikata” götürüyorlar. Çocuklarin hiçbirinin olup bitenlerden haberi yok. Köprüde işin gerçeğini öğrenince oradaki polislere teslim olmaya gidiyorlar, ama kalabalıktan çıkan şerefsizin biri gelip Murat’ın kalp hizasına bir tekme atıyor, yere düşen bu pırıl pırıl çocuğun üstüne atlayıp bıçaklayıp öldürüyorlar.
Adlî tıbbın raporu: “vücudunda yaygın kunt travmatik lezyonlar ile kesici delici alet yaralanması saptanan kişinin ölümünün boyun baskısı ve ağız burun kapanmasına bağlı mekanik asflesi”. Daha anlaşılır bir dille, yumruklanmış, tekmelenmiş, bıçaklanmış, yetmemiş, boğazı sıkılıp öldürülmüş. Yani bir anlık öfke değil, düpedüz kalleş bir cinayet, adice bir linç.
Araştırma, soruşturma, katillerin aranması ? Yok, böyle bir girişim yok…
Halbuki o gece olanlar hakkında onlarca görüntü kaydı her tarafta, hatta sosyal medyada. Diğer çocuklari teslim alan polisler de belli; bu ıssız bir yerde işlenmiş cinayet değil. Herkesde cep telefonu var, istenilse o tarih ve saatte kimler o köprüdeymiş, yarım günde belirlenir. Tanıksa tanık, kayıtsa kayıt, hepsi var. Eksik olan bu katillerin isimleri.
Bu kadar unsur eldeyken bu katiller belirlenemiyorsa bunun iki açıklaması var: ya bizim polis tamamen çökmüş, haberimiz yok; ya da bu cinayetin üzerine gidilmek istenmiyor. Sizce hangisi?
Bu cinayetin demokrasiyi savunmayla hiçbir ilgisi yok. Bu katillerin zaten demokrasiyle de hiçbir ilgisi yok. Bu adamlar aklî dengeleri bozuk, psikolojide psikopat olarak tanımlanan, toplum içinde bulunmaları sakıncalı insan müsveddeleri.
Bu dengesiz adamlar ne yaptıklarının farkında. Yaptıkları yanlarına kaldığı sürece de dengeleri düzelmiyor, tam tersine, kendilerini bir şey zannedip pimi çekilmiş el bombası gibi aramızda dolaşıp duruyorlar.
Hükümet güya üfleyip mangalda kül bırakmamıştı: bu gibi adamlar hemen ortaya çıkartılacak, en ağır cezalara çarptırılacaktı. O gün birlik beraberlik zamanıydı, tepkilerin törpülenmesi gerekiyordu. Bugün OHAL zamanı, zaten tepki olmaz, zaten bizim toplumumuz balık hafızalı, o zaman işine gelmeyeni arama…
Yuh, yuh ve yine yuh. Kendi askeri okul öğrencini katleden iki psikopatı bile bulup çıkartmak istemiyorsan sana güvenen, sana inanan, seni adam yerine koyan herkese yuh!
İbrahim Çakıroğlu