Çoğunluk hâlâ halkoylamasını sorgulama, iptal ettirme veya bazı ürünleri boykot etme derdinde. Halbuki AK Parti yapacağı soygunu aylar öncesinde beyan etti, açık açık belirtti, birçok kez tekrar etti. Kimseden çıt yok.
Anayasa değişikliklerinden biri ne? Milletvekili sayısının 550’den 600’e çıkartilması. Ve seçim kanunu değiştirilirken “daraltılmış bölgeye” geçilmesi.
Bugünkü sistemde seçim bölgeleri iller. Örneğin Bursa 18, Adana 13 veya Balıkesir, Van veya Maraş 8’er milletvekili çıkartıyor. İstanbul toplam 88 milletvekili ama 3 bölgeye bölünmüş. Daraltılmış bölge, her ildeki seçim bölgelerini 3 veya 4 milletvekili çıkartacak daha küçük bölgelere bölme anlamında. Aradaki fark korkunç!
Bizim seçim sistemimiz d’Hondt sistemi. Bir seçim bölgesinde her partinin aldığı oy sayısı ilk baştan bire, sonra ikiye, sonra üçe vs. en son da o bölge kaç milletvekili çıkartıyorsa o sayıya bölünüyor. Bu rakamlar sırasıyla yazılıyor ve örneğin bir seçim bölgesi 8 milletvekili çıkartıyorsa, bu sıralamadaki ilk 8 rakam kimlere aitse 8 milletvekili buna göre belirleniyor. Bölge ne kadar büyükse küçük partilerin milletvekili çıkartma olasılığı o kadar yüksek.
Daraltılmış bölge en güçlü partiye avantaj sağlıyor ve küçük partileri silip süpürüyor.
1 Kasım seçimlerini örnek alalım. Bu seçimde eğer daraltılmış bölge sistemi olsaydı ne olurdu? Bu bölgelerin hangi ilçeleri kapsayacağını bilmediğimiz için tamamen teorik bir çalışma yaptık. Yani örneğin İstanbul’da 31 milletvekili çıkaran 1.ci bölgeyi 8 daraltılmış bölgeye bölüp her partinin oylarını da 8’e böldük. İstanbul 2.ci bölge 7’ye, 3. bölge 8’e, Bursa 6’ya, Adana 4’e bölündü.
Sonuç? 1 Kasım seçimlerinde İstanbul’dan AK Parti 46, CHP 28, MHP 7, HDP 7 milletvelkili çıkarmışken daraltılmış bölgede AK Parti 61’e çıkıyor, CHP 27’ye iniyor ve MHP ve HDP silinip gidiyorlar. Bursa’da AK Parti 11 milletvekilinden 12’ye, CHP 5’den 6’ya çıkıyor; MHP 2 milletvekilini de kaybediyor. Adana’da MHP 3 milletvekilini koruyor ama HDP’nin milletvekili AK Parti’ye geçiyor.
Eger bu sistem 1 Kasım seçimlerinde geçerli olsaydı AK Parti milletvekili sayısı rahat rahat 360’ı geçmis olacaktı.
2019 seçimlerinde başka bilinmezler de var. HDP Doğu illerinde bağımsız aday mı gösterecek, yoksa %10’luk baraja takılma riskini alıp bu seçimlere de parti olarak mı girecek? Parti olarak girer %10’u geçemezse ve ek 50 milletvekili, oranlar çok az çarpıtılarak Doğu illerine de kaydırılırsa, yine % 49 civarında oy alması varsayımı ile, AK Parti’nin 400 milletvekili sınırına erişmesi işten bile değil.
Küçük bir değişiklik gibi gösterilen bu daraltılmış bölge sistemi aslinda yasal bir soygun. MHP’yi %10 barajını geçse bile figüran haline getirecek, HDP’yi en iyi konumda bile Doğu illerine mahkum edecek ve uyanıp tedbirini şimdiden almazsa CHP’yi seyirci muhalefet haline getirecek bir oyun.
Uyum yasalarının eli kulağında. Birileri harıl harıl çalışırken diğerleri hâlâ uykuda. Tehlikenin farkına vardıklarında yine biraz itiraz, yine bol laf, yine mağduriyet.
Halbuki kimsenin bugün oluşan dinamiği kırmaya hakkı yok. Yapılacak yığınlarca iş, yığınlarca analiz, alınacak yığınlarca tedbir, yığınlarca karar var.
Yalnizca CHP için değil. MHP, AK Parti’ye koltuk değneği olursa %10 barajının altında kalma riski var. HDP başka bir soru işareti. Bunlar milletvekili dağılımını derinden etkileyecek faktörler.
Ama ana görev CHP’de. Göze göz, dişe dişle. Muhalefet çalışmalarını Meclis dışına da taşıyarak. Devlet Başkanlığını kazanmaya odaklanarak. İktidara geldiğinde tekrar parlementer sisteme geçeceğini ilan ederek, yalnız kendisinin değil tüm muhalefet partilerinin haklarına sahip çıkarak. AK Parti’yi kendi silahı ile vurarak.
Ama yumurta kapıya gelmeden.
İbrahim Çakıroğlu