-Bu iktidar ne yaparsa yapsın, nasıl olsa kendisine oy verecek % 50 cahil var…
-Bu iktidar seçimlerde hile yapıyor, nasıl olsa bundan sonrakilerde de yapacak…
-Erdoğan seçilemese bile nasıl olsa yenilgiyi kabul edip gitmez, gerekirse seçimleri iptal eder, yine orada kalır…
Bak dostum, bunlar gerekeni yapmamak için kendi kendine yarattığın bahanelerden başka bir şey değil. Bunu ileriye sürerek, bu fikirleri yayarak kendine ucuz vicdan satın alıyorsun. Daha da kötüsü, başkalarının da bir şeyler yapmasının önüne geçiyorsun.
Şunu kafana koy ki inanmadığın hiçbir şeyi başaramazsın. Bu iktidardan kurtulmak istiyorsan ilk baştan başarabileceğine inanman lazım. Bunu yapmıyorsan suçu kafanda yarattığın cahil takımına atma hakkın yok.
Dediklerinde gerçek payı olabilir. Ama bu, yenilgiyi şimdiden kabul etme anlamındaki düşüncelerini doğrulamaz, şimdiden boyun eğmeni açıklamaz.
İktidar ne yaparsa yapsın ona yine de oy verecek kişilerin oranı % 50’den çok uzak, aslında % 25 bile değil. AK Parti teşkilatında bile rahatsızlık gittikçe artıyor, burada bile “ölse de kurtulsak” diyenler artık ender değil.
İnce hesaplara gerek yok, son seçimlere oranla sen eğer % 10’u kendi tarafına çekebilirsen 2019 seçimlerini kazanırsın. Demek ki senin hedefin o cahil takımı değil, yandaşlar değil, çıkarcılar değil. Geri kalan vicdanlı, vatan sevgisini yitirmemiş, kendisi kadar çocuklarını da düşünen senin benim gibi kişiler.
Bu iktidardan kurtulmanın kestirme yolunu da anlatayım. 2019 başında belediye seçimleri var. Sen İstanbul ve Ankara’yı al, bu iktidarı sonra kimse iktidarda tutamaz. Sen İstanbul ve Ankara’yı al, Erdoğan başkan seçilemez. Erdoğan bile bunun farkında, sen hâlâ uyanmadın. Boşuna mı Topbaş ve Gökçek postalandı sanıyorsun, boşuna mı belediyelere operasyonlar yapılıyor, kayyumlar atanıyor zannediyorsun?
Belediye seçimlerinde Erdoğan faktörü önemli, ama başkanlık seçiminde olduğu kadar değil. İnsanlar karşılarında kendilerine güven veren bir aday bulsunlar, Erdoğan ne derse desin, seve seve bu adayı seçerler. Belediye seçimlerinde tercihler daha yerel, daha kişisel.
Bu iktidar bundan önceki seçimlerde hile yaptı, damgasız oyları geçerli kabul etti, doğru. Ama bunları nerede yaptı? Büyük bir çoğunlukla Orta ve Doğu Anadolu’da. Halbuki senin hedefin öncelikli olarak İstanbul ve Ankara. Bursa ve Balıkesir’i de yanına koyabilirsen kaymaklı kadayıf. Bu illerde ise Büyük Belediye seçimleri, iktidarın tüm imkanlarını kullanmasına, meydanları bindirilmiş kıtalarla doldurmasına rağmen küçük sayılabilecek oy farkları ile kaybedilmişti. Yani bu iller senin elinin menzilinde, yani buraları almak hiç de hayal değil.
Bu illeri kazanırsan Erdoğan ne yapacak? Seçimleri iptal mi edecek? O bile bunu aklına getirmiyor; anahtarı paşa paşa teslim edecek, buna rağmen kendini başkan seçtirmeye çalışacak.
Erdoğan darbe üzerine darbe alan bir boksör gibi. Zayıfladığını, güçsüz kaldığını göstermemek için sağlı sollu, rastgele yumruk sallıyor. Ama aslında kendini yoruyor, nefesini daha da tüketiyor. Tamam, hakem de biraz ondan yana, sana yapıştığında sizi hemen ayırmıyor, belden aşağısına vurmasına göz kapıyor. Ama sen kafanı kullansan, direkt üstüne gitmek yerine etrafında kelebek gibi dolaşıp arı gibi soksan iki raund daha dayanacak hali yok. Eninde sonunda ya dizini yere koyacak, ya da boydan boya serilecek… O zaman salondan gelecek alkışlara sen bile inanamayacaksın.
Şurada kala kala bir yıldan biraz fazla zaman kaldı. Kozların çoğu artık senin elinde. İnanırsan, çabalarsan, çalışırsan, kafanı çalıştırırsan…
İbrahim Çakıroğlu
