Vekil, kendisine yetki veren kişi adına yine kendisine verilen görevi yerine getirmekle yükümlü kişi demek.
Bir kişiye bir vekalet verip sizin yerinize bir işlemi yapmasını istersiniz. Milletvekili de aynı şekilde, millet tarafından yetki verilmiş, milletin çıkarlarını korumak için meclise gönderilmiş kişiler anlamında.
Bugünkü meclis için bunu söylemek mümkün mü? Bu vekiller sizin verdiğiniz görevi mi yerine getiriyor, yoksa yukarıdan gelen bir emirle, ne oyladığını bile anlamadan el kaldırma makinası haline mi gelmiş?
Akşam geç saatlerde torba yasalar… On ayrı konu birleştirilmiş, oy verenlerin bile haberleri yok, neyi oyladıklarını zaten bilmiyorlar, “kabul edenler, reddedenler; kabul edilmiştir”!
Ak Parti takımının hepsi süper akıllı, korkunç bilgili, konunun uzmanı ya, kendilerine bırakılan neredeyse yarım saatlik süreç içinde bu işin özünü, nedenini, sonuçlarını anlıyor ve hür vicdanları ile Türkiye’nin çıkarlarına uygun olarak karar veriyorlar. Üstelik bir tek soru bile sormadan, bir tek çekimser oy bile olmadan. Buna herhalde kargalar bile güler.
Yahu, bir iktidar partisinde bir kez bile olsun, bir milletvekili, haydi itirazı bıraktım, bir soru bile sormaz, kendi seçim bölgesindeki seçmenlerinin sorunlarını dile getirmez mi? Önlerine getirilen hiçbir konuda bir kişinin kişisel görüşü, önerisi olmaz mı? Olmazsa, olmayacaksa bu adamların mecliste işleri ne?
Milletin çıkarlarını korumayacaklarsa bu adamlar kimin vekilleri?
Bunlar milletvekili filan değil, Erdoğan’ın emir erleri… Vekaletnamelerine ihanet eden adamlar…
Kimse bana “parti disiplini”, “ortak karar” filan demesin. Bu vekillerin bazıları meclisteki koltuklarına oturdukları zaman hangi yasa değişikliği için oy vereceklerini bile bilmiyorlar. Cep telefonlarına şu saatte mecliste olun diye mesaj geliyor, gidiyorlar, kuliste bile oylanacak konular konuşulmuyor. İçeride grup başkanı neye el kaldırıyorsa bizimkiler de ona oy kullanıyor.
Bizim koyun sürüsünde bile tüm sürü uygun adım yürümüyor, Karabaş’ın biraz etraflarında dönmesi lazım…
AK Parti milletvekilleri böyle de diğerleri başka mı? Alın MHP’lileri. O kadar laf ettikten, o kadar tersini söyledikten sonra Bahçeli “madem Erdoğan kanunlara uymuyor, o zaman kanunları Erdoğan’a uyduralım” saçmalığını yumurtlayıp anayasa değişikliğine koltuk değneği olunca kaç tanesi “yahu, biz bostan korkuluğu muyuz, bize hiç sormadan nasıl böyle karar alırsınız” diye itiraz edebildi?
HDP çok mu değişik? Kaç tanesi “biz Türkiye partisi olmak için seçildik, bizim hedeflerimiz ile PKK’nın hedefleri aynı olamaz” diye samimi olarak görüş belirtebildi, PKK’dan tam bağımsız olarak hareket edebildi?
CHP? Girdiği seçimlerin tamamını kaybetmiş Kılıçdaroğlu’na karşı bir olağanüstü kongre düzenlemek için yeterli imzayı bile aralarında toplayamadılar!
Hepsinin ilk derdi milletvekili ayrıcalıklarından yararlanmak. Meclis demek konfor demek, prestij demek, kel kafaya şimşir tarak demek. Ülkenin çıkarları kimin derdinde?
Bu 550 milletvekili içinde işin hakkını veren 50 milletvekili sayamazsınız. % 90’ı asalak, omurgasız, çıkarcı.
Meclis demokrasinin beşiği. Meclis demokrasinin ana kurumu. Buraya “odun göstersem seçtiririm” metoduyla girmiş milletvekilleri bu kurumu sabote etmekteler. Aslında neredeyse hepsinin “görevi bilinçli olarak ihmalden” yargilanması lazım.
Ama seçmen de suçsuz değil. Kaçımız seçtiğimiz milletvekili ile konuşmayı, yazışmayı deniyor, sorunlarımızı aktarıp cevap istiyoruz? Kaçımız kayıtlı bulunduğumuz seçim bölgesinden seçilmiş milletvekillerinin adlarını biliyoruz? Oyumuzu verip salıyoruz çayıra. Yani onlar sürü oluyorsa biraz da bu bizim suçumuz.
Yazık, bütün kurumların içine ettikleri gibi meclisin de saygınlığının içine ettiler. Ben emir eri diyeyim, siz şamar oğlanı diye tanımlayın, ama sonuç ortada. Bunlar artık işe yaramayan bir topluluk.
İbrahim Çakıroğlu
