1 Yandı Yürekler, Yine yandı

Yandı Yürekler, Yine yandı

0

Yine saldırı…

Yandı yürekler yine yandı… Bugün yine analar ağlıyordu, ağlıyordu yine bugün, ağıtlar yakıyordu analar. Besbelli ciğerleri yanıyordu… Ağlıyorlardı, yanıyorlardı ama yine de “Vatan Sağ olsun” diyorlardı yine de Vatan…

Yayınlar kesiliyor. Son Dakika haberleri sık sık alt yazı ile veriliyor.

Sabah şehit haberi, öğlen şehit haberi akşam yine. Daha sonra bağırlarını yerlere süren, gözyaşlarını sıra sıra döken analar, babalar… Ateş düştüğü yeri yakıyor, işte ateş bu!

3 Şehit, 5 Şehit, oyuncakları ile gökyüzüne kanat açan canlar, sayıları yıllardır artan onlarca, yüzlerce can

5 N 1 K sorusu sorulmalı mı?

Aziz Nesin“Utanıyorum şehidim” diyordu. Utanıyoruz gerçekten, hayat akıyor ve biz bu akışın içinde izleyiciyiz. İzliyoruz, elimiz kolumuz bağlı sanki…

Bir şey yapmalı… Lütfen!

Hiçbir can kolay yetişmiyor. Bin bir emek, bin bir cefa. Kolay değildir  evlat yetiştirmek.

Şehitlerimiz nasıl mı yetiştiriliyor? Analarının, babalarının yemedikleri, giymedikleri ve görmedikleri ile okutuluyor, büyütülüyor.  Bu bilinsin.

Sosyal medyada ki bir paylaşım doğruluyor sanki yaşananları.

“Neden hiç Nişantaşı’ndaki Teşvikiye Camii’nden şehit cenazesi kalkmaz? Neden hiç gözlerinde siyah Gucci marka gözlükleriyle “ Vatan Sağ olsun! ” diye bağıran şehit anneleri görmeyiz? Neden hiç oğlunun cenazesinde “Beni de alın askere! ”… diye bağıran Mercedesli babalar olmaz? Peki, ya zenginlerin çocukları nerede yapar askerliklerini? Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki, zengin bir ailenin çocuğu ile fakir bir ailenin çocuğu ne doğarken yan yana gelirler ne de ölürken! Bir de bedelli askerlik çıkıyormuş zenginsen paranı ver canın sağ olsun.  fakirsen canını ver VATAN SAĞOLSUN…!”

Bu gidişe kim dur diyecek? Zavallı şehit anaları mı?

En iyisi analar da gitsin askere, bekler yavrularını… Siz hiç kedinin yavrularına dokundunuz mu? Bütün canlılar evlatlarına siper eder göğüslerini.  Dayanacak gücümüz kalmadı, Şu güzelim yaşanası cennet vatanda…

En önemlisi nedir bilir misiniz?  Bir atasözü özünü anlatır. “Kork Allahtan korkmayandan”

İzlerken üzülüyoruz, yazılanları okuyup üzülüyoruz. Hayat akıp giderken, hepimiz normal yaşantımızda; düğün dernek, tiyatro müzik, dinlenme, tatil, eğlence, aşk yaşıyor, yapamadıklarımız için üzülüyoruz.

Mustafa Kemaller Tükenmez elbette…  Sonu olmayan bir tünelin çıkışı zordur.

 

“Utanıyorum Şehidim,

Utanıyorum,

Yemekten,

İçmekten,

Senin annen ağlarken

Gülmekten Utanıyorum!

Sanma ki;

Unutuyor,

Unutturuyoruz.

Unutanları barındırmaktan utanıyorum.

SEN; vatan için bizim için şehit olurken,

Seni Görmezden Gelenlerden Utanıyorum.”

 

Saygı ve rahmetle anıyorum, evet utanıyorum şehidim demekten başka yapabileceğim hiçbir şey yok. En çok ona üzülüyorum. Çaresizliğin ne olduğunu sorduğumda çare sizsiniz deseler bir anda, çare olabilsem umuda… Genç fidanlara, bir bir tükenen, baharı görmelerine izin verilmeyen vatan evlatlarına, ana kuzularına

Ellerim semaya açık dua etmekten başka ne yapabilirim ki? “Koru evlatlarımız Allah’ım yarattıklarının şerrinden koru.”

Evlat acısını çok iyi bilirim. Şehit ailelerine yürekten sabır diliyorum

 

Nezahat Göçmen

Hayatta herkesin bir rolü vardır…

 

yorum

Yorumlar kapalı.