Allah’ın ayetleri ile “Bakara- Makara” diye dalga geçen, “Her Cuma, Google’dan bir ayet sallıyorum” diyen, “yolsuzluk ve rüşvet “ iddiaları ile ayakkabı ve çikolata kutuları üzerinden sembolleşen, sonra bakanlıktan alınan Egemen Bağış’ın, Ak-Saray’a danışman olduğu basına yansıyan ve yalanlanmayan haberlerde belirtilmektedir.
Hatırlanacaktır, “Yolsuzluk ve Rüşvet” iddiaları nedeni ile bakanlıktan alınan, Egemen Bağış ile gazeteci Metehan Demir arasında geçen ve yayımlanan ses kayıtlarındaki konuşmalarında, Egemen Bağış; “Her Cuma, Google’dan bir ayet sallıyorum” diyerek, yaptıkları konuşmalarda gülüşerek Kur’an ayetleri ile dalga geçerek, hafife aldıkları meydana çıkmıştı.
Bu durum meydana çıkınca, Gazeteci Metehan Demir çıktı, “Halktan ve kendimden özür diliyorum. Yapığımız iş doğru değildi” diyerek, yaptıklarının yanlış olduğunu açıkça itiraf etmişti.
Şimdi, Allah’ın ayetleri ile dalga geçme, çikolata kutularında rüşvet iddiaları nedeni ile gündemde olan bu kişinin, Saray’da kendine bir oda ayrılması, kendisine itibar kazandırılması düşündürücüdür. Burada bol zamanı olduğu için “Bakara- Makara” diyerek bol bol ayet sallamaya devam edebilir.
Şimdi, “yolsuzluk ve rüşvet” iddiaları ile TBMM’de Ak-Partili milletvekillerinin oyları ile yüce divana gönderilmesi ve yargılanması engellenen, Muammer Güler, Erdoğan Bayraktar ve Zafer Çağlayan da, Saray’da yaşamayı, özel oda almayı hak etmediler mi? (Temizlenme yeri yargıdır.)
Nasıl olsa kutsallarınızla alay eden, dalga geçenlere, bir işlem yapılmamaktadır. Dini Sorumluluğu olanlarda, kendi saltanatları ile meşguldürler. Diyanet İşleri Başkanı zaten uykudadır. Siz 17-25 Aralık “Yolsuzluk ve Rüşvet” operasyonundan sonra, Cuma vaazlarında, helal- haram, yetim hakkı, kul hakkı gibi konularında bir vaaz duydunuz mu?
Sayın Erdoğan’a, “Hoş geldin Allah’ın elçisi” dediklerinde, bu cümlenin ne anlam ifade ettiğini anlamayan, çılgınca alkışlayanların, ağzı kulaklarına varanların, Egemen Bağış’ın, “Bakara- Makara” diyerek dalga geçip, “bu Bakara iyi makara” diyerek kutsalımızla saygısızlık gösterilmesi, “Her Cuma Google’dan ayet sallıyorum” demesine tepkiler gösterileceği yerde, baş tacı yapılması, hepimizi düşündürmelidir.
Biliyorum diyeceksiniz ki, “Peygamberimiz (s.a.v)’e hakaretler yapan ağza alınmayacak sözler sarf eden Papa’ya tepki göstermeyen bu toplum, bu sivil toplum kuruluşları, şu densizlere mi tepki gösterecek” diyeceksiniz. Eğer bizim imanımız, Peygamberimize yapılan çirkin iftiralara tepki gösteremiyorsa, o iman bizi cennete nasıl götürecektir?
Bayrağımıza, milli mukaddesatımıza, aile namusumuza ve kutsallarımıza, bırakın alay etmeyi, hakaretler yapmayı, mizah konusu bile yapamazlar. Günümüzde bayrağımıza, kutsal değerlerimize, hakaret edenler, aşağılayanlar, yolsuzluk çamuruna saplananlar, maalesef baş tacı yapılmaktadır ve himaye görmektedir. Bu da, milli ve manevi değerlerimizin çöktüğünü göstermektedir.
Şimdi, temiz bir sayfada kurulduğu iddia edilen, Ak-Parti neden karardı?
Ali Saraç
