Koskoca CHP! Ana muhalefet partisi! Beh-beh-beh… Ama ne işe yaradığını bilen varsa bir zahmet açıklayıversin…
Sanki görevi AKP’ye çanak tutmak, önündeki zorlukları kaldırmak. Alın işte, dokunulmazlıklarla ilgili oylama. Partinin bir kısmı evet oyu verirken diğer kısmı bu kararı AYM’ye taşımaya çalışıyor. Zaten bu “dokunulmazlıkların kaldırılması“ filan da değildi; konu “dokunulmazlıklarına rağmen belirli milletvekillerinin yargılanması“ idi. O tarihe kadar haklarında Meclis’e fezleke getirilmemiş milletvekilleri için değişen bir şey yok, bundan sonra da ne yaparlarsa yapsınlar, dokunulmazlıkları devam ediyor. Daha önce işledikleri suçlar ne olursa olsun fezlekeye yol açmamışlar için de aynı şey söz konusu. E-ee? Böyle bir karara evet oyu vermek enayilikten başka ne? Referandum halkı bölermiş! Kardeşim, senin işin en sonu bekleyip alelacele bir karar almak değil. Sen ana muhalefetsen daha bu konu gündeme geldiğinde “böyle dokunulmazlık kaldırılması olmaz, bu ilgili kişilerin anayasal hakları olan dokunulmazlıklarına rağmen yargılanmasıdır. Hodri meydan, fikir beyanları dışındaki her konuda milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldıralım, suç varsa infazi ilk seçimlerden sonraya kalsın“ demekti. Aciz içinde AKP’nin kararına destek olmak değil.
Haydi burada yanıldın, peki sana gümüş tepsi içinde sunulmuş konularda niye bu kadar pısırıksın? 17 Aralik, İçişleri bakanı Muammer Güler, Ekonomi bakanı Zafer Çağlayan, AB İşleri bakanı Egemen Bağış, Şehircilik bakanı Erdoğan Bayraktar kamyon dolusu rüşvet almış. Hatırlatayım, bu kişiler hakkında 14 suçlama vardı, Meclis’e sunulan fezleke oylaması bu suçlardan dördünü kapsıyordu, bu dördünden aklandılar. Geri kalan on suçlama için yargı yolu hâlâ açık. “Yasal olmayan şekilde elde edilmis belgeler“ mi? Artık o da yok, New York Başsavciliğinin kabul ettiği belgelerde bunlar detayları ile var. Rıza Sarraf meğer bunların muhasebesini kuruşu kuruşuna tutarmış. Niçin gidip suç duyurusunda bulunmaz, ama muhalefet partisi sıfatinla müdahil olmazsın?
Dokunulmazlığı olmayan adamlar da var. Halk Bankası eski müdürü Süleyman Aslan, aslanlar gibi 2,5 milyon euro ve 1,4 milyon dolar götürmüş. Hani suç duyurun?
New York savcılığı iddianamesinde Rıza Sarraf niçin ve kimden aldığı talimatlarla Bilal Erdoğan’ın vakfina milyon dolarlar hibe ettiğini, yine hangi nedenle Emine Erdoğan’ın vakfına gemi dolusu para akıttığını anlatmış. Nerede girişimin?
Melik Gökçek’in oğluna 5 kez 70’şer milyonluk havale yapılmış. İsim, banka adı, hesap numarası, tarih, miktar, ne ararsan var. Ortalıkta dokunulmazlık filan da söz konusu değil. Git belgeleri al, notere tastik ettir, suç duyurusunda bulun, müdahil ol.
Bu bilgilere ben bile ulaşabiliyorsam senin ekibin armut mu topluyor? Yoksa bu konuyla ilgilenen bir ekibin mi yok? Daha vahimi, bu konuların üstüne gitmeme kararı mı aldın?
Adet yerine gelsin diye başına sayın ekleyeyim. Sayın Kılıçdaroğlu, sen ne işe yararsın? 1 Kasım seçimlerinde senin yerinde kim olsaydı en az senin elde ettiğin sonucu alırdı. Bu partiyi o hale getirdin ki MHP’nin başına Akşener geçerse ben bile bundan sonraki seçimlerde gidip oyumu ona vereceğim. Bu kadar çapsızlık, çaresizlik, strateji eksikliği, kısa görüş olmaz…
Git artık, ne olursun git… Artık kimse sana, liderliğine inanmıyor. CHP içinde bu görevi senden çok, ama çok daha iyi yapabilecek, milleti peşine takabilecek epey insan var. Bari onların önünü aç. Başarılı olamadın, olamayacaksın. Kendi partin içinde bir seyler yapmak isteyenlerin bile elini kolunu bağlar oldun. Bari artık gölge etme…
Hiç değilse bırak şu koltuğu da sana da hayatımızda bir kez olsun aferin diyelim.
İbrahim Çakıroğlu
