İşin rengi belli oldu, Erdoğan’ın ilk turda seçilmesi imkansız, cumhurbaşkanı ikinci turda belirlenecek.
İkinci turun sonucunu etkileyecek en büyük faktör ise 24 Haziran seçimi sonrasındaki milletvekili dağılımı. Cumhur İttifakı’nın en fazla 270 milletvekili çıkarması konumunda Erdoğan saflarında çözülmenin başlaması kaçınılmaz. İkinci turdaki rakibi büyük bir olasılıkla Muharrem İnce. Yakaladığı o dinamikle de İnce’nin ipi önde göğüslemesi oldukça gerçekçi bir yaklaşım.
Demek ki Erdoğan’a elveda demenin ilk şartı milletvekili seçimleri, milletvekili dağılımı.
HDP’nin % 10 barajını geçmesi halinde ise AK Parti+MHP+BBP ittifakının meclis çoğunluğunu sağlayamayacağı artık kesin. Bu ittifakın çoğunluğu elde edebilmesinin tek şartı HDP’nin milletvekili çıkaramaması. Öyleyse de işin olmazsa olmazı HDP’nin baraja takılmaması.
Bunun için ise biraz akılcı olmak yeterli.
Yurtdışı oylar en kolay karar. Cumhur İttifakı dışında gönlünüzde yatan parti hangisi olursa olsun, oylar HDP’ye. Nedeni basit: yurtdışı oyların herhangi bir seçim bölgesi yok; bu oylar 81 ilde partilerin aldıkları oylar oranında seçim bölgelerine serpiştiriliyor. Başka bir deyimle, teorik küçük olasılıkları bir yana bırakırsak, yurtdışı oylar sayesinde HDP haricinde herhangi bir partinin ek milletvekili çıkartması mümkün değil.
Buna karşılık baraj hesaplarında bu yurtdışı oyların değeri Türkiye’deki oylarla aynı. HDP’ye verilecek her oy bu partinin baraj altında kalmamasına doğrudan yansıyacak.
Uzun lafın kısası, yurtdışında CHP’ye, İyi Parti’ye verilecek oylar bir işe yaramıyor, bari HDP’nin baraja takılmaması için faydası olsun.
Türkiye oylarında konum biraz değişik. İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Bursa gibi büyük şehirlerde, örneğin CHP’den HDP’ye oy kayması halinde Millet İttifakı’nın AK Parti lehine kaybetme olasılığı olan milletvekili sayısı oldukça kısıtlı, en fazla 4-5 diyebiliriz. HDP’nin baraj altında kalması durumunda ise AK Parti’nin Türkiye genelindeki kazancı 50 milletvekilinden fazla. Yani bu alınabilir bir risk. Sevdiğim bir dostum buna “savaş zayiatı” diyor, tanım doğru.
Her tarafta durum aynı değil. 81 ilimizin 32’sinde seçilecek milletvekili sayısı 3 veya daha az. Bu şehirlerde her oy çok önemli, bir partiden diğer partiye “ödünç oy” kayması dengeleri daha derin bir şekilde değiştirebiliyor. Ülkemizde uygulanan sistem d’Hondt sistemi. Detaylara girmeden söyleyebileceğimiz sey, küçük illerde birkaç bin oy kayması bile bir partinin milletvekilini alıp başka bir partiye verme sonucuna yol açabiliyor.
O zaman öneri, eğer seçim bölgenizden en fazla 3 milletvekili çıkıyorsa oyunuz gönlünüzdeki partiye.
Diğer iller mi? Bir zahmet, bundan önceki seçim sonuçlarına bakılacak. Aydın, Edirne veya Çanakkale gibi CHP’nin her konumda çoğunluğu sağladığı illerde CHP oylarının bir bölümü HDP’ye gidebilir, ama eski MHP’lilerin oyu İyi Parti’ye. Bıçak sırtındaki illerde oylar desteklediğiniz partiye.
Özetleyelim: yurtdışı oyların tamamı HDP. Yurt içinde seçmen kendi sandık dengelerini de göz önüne alacak.
Eh, helvayı seven şekerini alırmış; bedavaya ekmek yok, o kadar çalışmayı da sizler yapacaksınız.
İbrahim Çakıroğlu