1 En Kötünün En İyisi

En Kötünün En İyisi

0

Bu seçimler kaybedildi mi? Hile veya manipülasyon gibi şeylerin arkasına saklanmaya gerek yok, evet kaybedildi.

Herşey kaybedildi, memleket elden gitti mi? Bu da nereden çıktı, öyle bir şey de yok!

İki ay öncesini hatırlayalım, çatı aday Gül’den filan bahsediyorduk; İnce aday gösterilince ilk günlerde içimiz bile kıpırdamamıştı. Sonra İnce’nin performansını gördük, dolan alanlara baktık, içimizde ümitler çiçek açtı. Ama bizde ortası pek yoktur; hep ya dünyanın en iyisi, ya da en kötüsü alışkanlığı var ya, çıtayı o kadar yüksek yerlere çıkardık ki “tamam, bu kez oldu”ya kendimizi inandırıverdik.

Ümit ne kadar büyük olursa hayal kırıklığı da o kadar kocaman oluyor. Bu kadar ümit de gereksizdi, bu kadar hayal kırıklığı da gereksiz.

Taa işin başında ne demiştik? Anahtar milletvekili seçimleri. AK Parti maksimum 270 milletvekili çıkartır, Bursa ve Balıkesir’i kaybederse… Olmadı. Ama olan da en kötünün en iyisi.

Bizler hep Erdoğan’a odaklandık, varsa yoksa cumhurbaşkanlığı seçimlerine baktık. İnce ikinci tura kalsaydı ne olacaktı? Erdoğan’ın oyları % 52 değil % 47 olsaydı ikinci turu yine kazanacaktı.

İnce bu meclis dağılımı ile ikinci turu kazansaydı ne olurdu sanıyoruz? AK Parti + MHP, 600 kişilik mecliste 340’ı geçmiş. İnce bir kararname çıkartsa meclisin aynı konuda bir kanun çıkartıp kararnameyi iptal etme yetkisi var. E-ee? Bu durumda İnce ne yapacaktı? Ekonomi çöküyor, dış politika düşman başına; her başarısızlığın faturası İnce’ye çıkartılmayacak mıydı?

Son bilmem kaç yılın en başarılı muhalefet adayının arenada aç kaplanlar önüne atılması daha mı iyi olurdu?

Şimdi Erdoğan düşünsün. MHP olmadan onun da mecliste çoğunluğu yok. Bahçeli’nin aldığı oylara bakalım; AK Parti’den vazgeçen seçmen mühürünü MHP’ye basmış, MHP’den ayrılanlar da İyi Parti’ye. Bahçeli’nin oyları AK Parti ağırlıklı, bugün geldi, yarın gider cinsinden. Ama önümüzdeki dönem MHP kilit parti, ayaktaki atsan atılmaz, satsan satılmaz acılı nasır!

Bahçeli zaten en sadık ortak olmaktan çok uzak. Dün yerin dibine soktuğu kişi ile bugün aynı masaya oturan, yarın masayı yumruklayıp gidebilecek bir yapıda. Ortakları için kalemtraş gibi bir şahsiyet. Herhalde Erdoğan’ı bundan sonra ana muhalefet partisinden daha fazla üzecek… Bunu şimdi onlar düşünsün…

Halka küsmeye, ülkeye küsmeye, hayata küsmeye, hemen onu bunu suçlamaya hiç gerek yok. Türkiye gibi bıçak sırtındaki bir yerde 3-5 ay bile artık uzun zaman. Teyakkuzda kalmak, İnce’nin yarattığı dinamiği kaybetmemek, aklı selimden ayrılmamak şartı ile.

Ben beraber yola çıkacaksam arabaya şenlik katacak dost yerine, arabanın iki lastiği birden patladığında beni yolda bırakmayacak dostu tercih ederim.

Tamam, iş kolay değil, ama şu lastikleri bir değiştirelim, gideceğimiz yer hâlâ bizi bekliyor.

 

İbrahim Çakıroğlu

yorum

Yorumlar kapalı.