Biz neden korkuyoruz? Güney-Dogu illerimizin Türkiye’den ayrılıp bağımsız Kürdistan oluşturmasından mı? Özerklik istemesinden mi?
Bu illerde PKK yol kesip kimlik kontrolleri filan yapıyor mu? Cevap evet. Bu illerde PKK, vergi adı altında haraç topluyor mu? Cevap yine evet. Bu illerde PKK yandaşları belediyelere, resmi dairelere yıllardır yerleştirilmiş mi? Cevap burada da evet? PKK bu illerdeki seçmen oylarını etkıleyebiliyor mu? Yine evet, yine evet.
Peki, bu Güney-Doğu şimdiden zaten yarı özerklik kazanmış anlamında mı? Nereden bakıldığına bağlı… Nedenleri bir yana bırakıp direk sonuca göz atılırsa öyle görünüyor. Ama nedenlere bakılırsa durum epey değişik. Bugünkü konumun oluşmasının nedeni AKP. Orduya kışlasından çıkmasını , jandarmaya kırsalda operasyonu, polise normal görevini yapmasını yasaklayan hep AKP. Yargı dahil herkes görevini, yurdumuzun diğer bölgelerinde olduğu gibi uygulamaya başlasa bu konum hızla değişebilir, yani elden gitmiş bir şey yok…
Peki, Güney-Doğu bağımsiz Kürdistan olabilir mi?
Aşiret ileri gelenleri ile konuşuyorsunuz, size “yahu, biz kaç nesildir istediğimizi milletvekili yaptırıyoruz; bağımsız bir Kürdistan’da işimiz ne? Ankara gelip burada bizim memurlarımızın maaşını ödüyor, suyumuzu burnumuzun dibine getirmiş; bunlardan niye vazgeçelim? Bizim kaçak elektriğimize bile karışan yok, rahat mi battı da bağımsiz Kürdistan diye tutturacakmışız” diyor.
Esnafa gidiyorsunuz, “ağabey, Erbil’de, Kerkük’de satılan şeyler bile hep bura malı; ne üretiliyor ki başkasını satsınlar ? Biz Kürdistan desek iki günde buraları kıtlık basar, biz satacak mal bile bulamayız” diyorlar.
Belediye işçisine soruyorsunuz “o zaman bizim maaşlari kim verecek? Kimden vergi toplanıp da ödenecek bunlar” diyorlar. Kaçakçısı bile karşı, çünkü o zaman kaçakçılık bile para etmeyecek.
Bizimkileri bir tarafa bırakıp Erbil’le konuşuyorsunuz. Aldığınız cevap daha da direk : “biz daha Irak Kürdistanı’nı çözümleyemedik, bir de sizinkilerle niye uğraşalim! Daha da önemlisi biz bugünlere kanımızı, canımızı vererek geldik; sizinkilerle birleşsek sizinkiler nüfus olarak çoğunlukta; tırnaklarımızla kazıya kazıya elde ettiğimiz şeyleri niye sizinkilere verelim, sizinkiler şimdiye kadar bizim için ne yaptı ki” diyorlar…
Kürtler Fransa’da yoğun ve destek görüyorlar. İleri gelenleri ile konuşuyorsunuz “bugünün konusu değil bu, denize açılışı olmayan, Türkiye – İran ve Suriye arasında sıkışmıs bir Kürdistan elindekileri de kaybeder, 10 yılda Ermenistan’a döner” cevabını alıyorsunuz.
İstanbul, İzmir, Antalya, Mersin gibi yerlerdeki kürtlerle konuşuyorsunuz, Kürdistan oluşması halinde oralardaki hayatlarının hiç de kolay olmayacağının farkındalar.
Dış unsurlar? Yani Amerika, Rusya, İran vs.? Amerika’ya göbekten bağlı Kürdistan Rusya’nın hiç işine gelmez! İran da ucu kendisine dokunma tehlikesi olduğu için bağımsız Kürdistan’a sıcak bakmaz. Amerika desek, bu konuya en pragmatik olarak yaklaşacak ülke herhalde burası. Daha Suriye ve Irak konularını çözümleyemediler, hatta yüzlerine gözlerine bulaştırdılar, buralarda yer yerine oturmadan bağımsız Türk Kürdistan’ı söz konusu bile değil. Bu ülkelerde suların dinmesi ise en az 10-15 yıl…
Zaten Amerika için Kürdistan niçin önemli? Petrol mü? Artık pek değil, çünkü Amerika Suudi Arabistan kadar petrol çıkartıp kaya gazını da işletmeye koyunca enerji bağımsız hale geldi, yıllardır buralardan petrol ıthal etmiyor. Terorizm mi? İyi de zaten başlarında Irak ve Suriye var, bir de üstüne niçin Kürdistan’i eklesinler? Kala kala İsrail’in güvenliği kaliyor. Siz olsanız yanınızda müttefik bir Türkiye’yi mi, yoksa karşınızda, vatanından bir parça koparılmış, size karşı bilenmiş bir Türkiye’yi mi tercih edersiniz ?
30 yıl sonra ne olur, bilemem. Ama benim göreceğim yaşam dilimi içinde bağımsız bir Türkiye Kürdistanı oluşmaz, oluşamaz…
Özerklik? Bakın ona bir şey diyemem, çünkü bu yalnızca bizim elimizde. Bugünlere gelinmesinin nedeni Tayyip, Davudoğlu ve Fidan üçlüsü. Tayyip kendini ve hanedanını korumak amacı ile herşeyi göze alabilecek bir yapıda. Türkiye’ye ateş düşse bile!
Güney-Doğu’nun normalleşmesinin demek ki bir tek çaresi var. HDP’den, PKK’dan korkmak değil. Tayyip’den kurtulmak…
İbrahim Çakıroğlu