Hani şu Başbakanlık binası vardi ya, Erdoğan Cumhurbaşkanı olur olmaz birden bire Ak Saray adını alıp Cumhurbaşkanlığı oluveren… Obama’nin Beyaz Saray’ı olur da Erdoğan’a Ak Saray çok mu ? Gerçi Beyaz Saray’dan üç misli daha büyük, Elysées Sarayına da fark atiyor ama o kadar kalite kadı kızında da olurmuş.
Neyse, gözümüz yok, güle güle otursun. Ama şimdiye kadar saklanan, meydana çıkmamasına özen gösterilen bir konum söz konusu. Yok, yok, bu binanın imarsiz, yani halk diliyle kaçak olmasindan bahsetmiyorum. Erdoğan’nin Çamlıca’ya cami yaptırdığı yetmedi, bir de Atatürk Orman Çiftliği’nden «resmi hizmet sahası» olarak aldığı bu yere bir cami yaptiracak ! Yanlış okumadiniz, Cumhurbaşkanlığı sahasına koskoca bir cami… Yeri, planı, boyutları belli. Şimdiye kadar tepki yaratmaması için halktan, kamuoyundan saklanmış, ama daha ilk projeye bile katılmış !
Bir yerde imar planlarında sahtekarlık, çünkü niyet, proje belliyken açık açık belirtilmemiş, yeri ayrılmış ama köprüden geçene kadar söylenmemesi tercih edilmiş. Resmi makam, resmi makamlar nezdinde sahtekarlık yapar hale getirilmiş yani…
Yalniz bu mu? Ak Saray’a halkın girmesi filan da yasak, yani bu camiye sen, ben de gidemeyecegiz… Eh, artık Diyanet de oraya gereken imamı atar artik… Özel uçaklara filan alışmıştık da özel cami!
Allah kabul etsin diyeceğim de acaba bu camide kılınan Cumalar sevap sayılır mi? I-ih, galiba «bu kadarina da yuh artik» daha yakışacak…
İbrahim Çakıroğlu, 21 Ekim 2014