Sultanbeyli’de son seçimde AK Parti %51, Saadet %22 oy aldı. Bu nedenle CHP mitinginde üç beş yüz meraklının olacağını sanıyordum.
Pazar günü İstanbul CHP’nin AK Parti’nin kalesi Sultanbeyli’de mitingi vardı. Siyasal İslam çalışan sosyal bilimcilerin sıklıkta saha araştırması yaptıkları ilçede, son yerel seçimde AK Parti %51, Saadet %22 oy almıştı. %73’ü siyasal İslam’ı seçen Sultanbeyli’nin üçüncü partisi ise DTP. CHP dördüncü parti olarak bitirdiği yarışta baraj altı kalmıştı. Bu nedenle Sultanbeyli’de üç beş yüz meraklının göz attığı bir miting olacağını tahmin ediyordum.
Otobüs Sultanbeyli’ye doğru çıktığında Sarıgül’ün ekibi ve diğer CHP’li yöneticiler endişeliydi. İsmini yazmama izin vermeyen bir CHP’li “Aslında gelmeyelim dedik, şimdi çok az insan olursa güzel bir fotoğraf olmaz. İlçe başkanı çok rica etti. Kıramadık” dedi.
Sultanbeyli meydana yaklaştığımızda sağda depresif bir lunapark, karşıda otobüse bakan 200-300 kişi, ilerde köşedeki binaların üzerinde de CHP bayraklı gençler gördüm. CHP’nin korktuğu başına gelmişti. Genelde seçim çalışmasında heyecandan ayakta duran partililer de koltuklara oturmuş camdan dışarı bakıyordu.
O sırada otobüsün kapısı açıldı. İsimlerini sonradan öğrendiğim İlçe Başkanı Muharrem Konut, İlçe Kadın Kolları Başkanı Zahide Sakallı ve Gençlik Kolları Başkanı Orhan Gümüş içeri girdi. Yüzleri gülüyordu. Otobüs sağa sola sallana sallana kısa yokuşu çıktı ve bir insan seline saplandı. Otobüsün camından dışarı baktığımızda meydana doğru 50.000 kişilik bir kalabalık görüyorduk. Otobüsün arkasında ise 10.000 kişilik bir meraklı grubu vardı. Yaklaşık 180 bin seçmenin olduğu bir yerden bahsediyoruz… CHP’liler dünya sempatiği ve utangacı Orhan Gümüş’ü kucaklıyor, böylesine bir ilgiyi görmeyi beklemedikleri için şaşkınlıkla karışık bir mutlulukla dışarıya bakıyordu. Meydanın çevresindeki bir binadan başörtülü bir kadın camdan ayakkabı kutusu sallıyor, meydanın dış çeperinde daha az angaje ve meraklı bir kalabalık sloganlara katılmadan konuşmaları dinliyordu.
Mitinge katılan Cuma Davun ne tam angaje ne de dış çeperde duran bir devlet memuru. Hafta içinde buluşup o gün o meydanda ne olduğunu konuştuk:
-Bir kere aday Karadenizli, bizden gibi, pazarcı gibi konuşuyordu. Ya dedik Allah Allah, o kendi içindeki şeyleri içtenlikle söylüyor.
-Ne söyledi?
-Bilmiyorum, zaten ne söylediğini dinlemiyorsun. Mitingde ona bakmazsın. Öyle arkadaşlarınla aranda konuşursun. Sevip sevmediğine bakarsın.
-Sevdi mi Sultanbeyli Sarıgül’ü?
-Onu zaten çok seviyorlar. Ama esas CHP’nin başörtüsü meseleyi değiştirdi. Yani Kılıçdaroğlu kalktı, tamam dedi. Kadınlar başörtüsüyle girdi ya Meclis’e, ondan sonra insanlar “Bu CHP bana düşman değil” dedi. Yani o.
-Ne?
-İnsan bakıyor. Bu benim gibi diyor. Önce Ak Parti’ye sarıldık. Şimdi kime sarılacağız diye bakıyor. Sarıgül’e sarılırım, beni bırakmaz diyor. CHP de beni itmiyor diyor. O aday mesela. Bildiğin pazarcı gibi. Benden bu diyor. Eskiden CHP dışlıyordu. Tepeden bakardı. Kılıçdaroğlu’yla o değişti. Sarıgül de kanıtı gibi oldu. Karışık artık ondan.
-Ne karışık?
-Meydana bak. İnsanlar öbek öbek bakmaya gelmişler. Pazar günü çamaşırı var bilmem ne. Bırakıyor kadın, bakmaya geliyor.
Başörtüsü var. Kimisinin yok. Önemli değil. Yani meydan karışıktı. Zaten Sultanbeyli gibi bir yerde CHP miting yapacak da bu kadar insan gelecek. İmkânı yok aslında…
Cuma Davun meseleyi gayet iyi özetlemişti. Yeni CHP’nin dini değerlere uzak durmayan söylemi, başörtüsü krizinde sosyal demokratlığın gereğini yapması, aday seçiminde popüler ve halka dokunan insanları her yerde olmasa da en önemli şehirlerde aday göstermesi sonuç vermeye başladı. Bir-iki gün sonra mitingin fotoğrafını gösterdiğim bir arkadaşım, “Sen memleketinde çekmişsindir onu” diye takıldığında, içimden “Bana da gösterseler İzmir’dir deyip geçerdim” demek geçmişti.
KORAY ÇALIŞKAN
http://www.radikal.com.tr/yazarlar/koray_caliskan/akpnin_kalesinde_chpye_buyuk_surpriz-1177830#