Başbakan Erdoğan’ı Manisa ve ilçelerinde konuşurken dikkatle izledik!..
Çok kaba bir üslup, bir Başbakan’a asla yakışmayan küfre varan çirkin söylemler, hayali düşman yaratıp onlara yüklenmeler, ısrarla söylenen yalanlar ve tekrar edilmekten artık gına gelen rakam çarpıtmaları. Çıldırmak üzere olan bir insanın, kendini ve konumunu kaybedercesine yaptığı konuşmalar.
Anayasasında “Hukuk Devleti” yazan Türkiye’nin Başbakanı, Bilal Erdoğan ve suç ortakları için “soruşturma” başlatan Cumhuriyet Savcısını, “Yüzkarası” , “Militan” , Başkasının adamı” olmakla suçladı, “iş takipçisi” dedi, hakaret etti. Hakarete uğrayan Cumhuriyet Savcısı elbette ki hakkını adalet yoluyla arayıp, uğradığı hakaretin hesabını soracaktır. Dikkati çeken olay, İstanbul Başsavcısının, maiyetindeki Savcılar tehdit edilirken sessiz kalması ve Erdoğan tarafından açıkça methedilmesidir!
Başbakan Erdoğan, Savcılara bağıracağına hakaret edeceğine, oğullarına bir sorsa, bir kez olsun “nasıl bu kadar çabuk zengin oldunuz yahu” deyiverse!
Başbakan Erdoğan’ın oğlunun dokunulmazlığı mı var? Bilal Efendi Sadrazamın sol tarafından mı düştü? Bilal oğlan “Vakıf” kurmuş!
Adama sorarlar; “Hangi parayla vakıf kurdun?” AKP’den ihale alan müteahhitler, Bilal oğlanın vakfına niçin demet-demet, balya-balya dövizleri veriyorlar? Bilal oğlan, Başbakan’ın oğlu olmasa, Başbakan da bunlara devlet ihalelerinden iş vermese, bu müteahhitler Bilal oğlana değil para, selam verirler miydi? Bu açıkça “nüfuz kullanma” değil midir?
Tüm bu çırpınmaların, kendi milletvekillerine bile hakaret etmelerin altında, anket sonuçları yatmaktadır. Türk Milleti çok şeyi hoş görebilir ama hırsızlığı ve ihaneti asla affetmez. İniş başladı, hem de son sürat başladı.
Erdoğan’ın aklını alan bu anketlerdir.
Ne diyor Başbakan Erdoğan; “Ne var yani, evde bulunan her para hırsızlık parası mıdır?”
“Ne Var çocuğun evinde 6 tane kasa ve milyonlarca Avro para varsa, biriktirmiş çocuk!”
“Ayakkabı kutusunda para bulunması normaldir. O paranın ne parası olduğunu biliyor musun?”
Adama senin Allah’tan korkun, kuldan utanman kalmadı mı” diye sorarlar.
Eyy Erdoğan, daha düne kadar ev kiranı partin, sana destek olmak için veriyordu. Yani sen kendi ev kiranı vermekten acizken, nasıl oluyor da çocukların üniversite kuracak kadar zenginleşebiliyorlar?
Erdoğan şunu diyor; “Babamızın oğlu olsa, yolsuzluk yapmasına fırsat vermeyiz, tanımayız!…”
Sayın Erdoğan, sıra “Babanızın oğluna da” gelecek ama sıra şimdi, babanızın değil, sizin oğlunuzda. Önce oğullarınız hesap versin, sizin hesap vermeniz zaten Allah’ın emri, o nasılsa olacak, ondan kaçış yok.
Çocuklarınıza güvenmiyor musunuz, bırakın yargılansınlar, bırakın aklanıp gelsinler. Türkiye’nin Genelkurmay Başkanı yargılanacak ta, Bilal oğlan mı yargılanmayacak?
Hiç kıvranmayın Sayın Erdoğan;
Bilal oğlan da hesap verecek, Burak oğlan da hesap verecek, siz de hesap vereceksiniz. Yakınlarınız da hesap verecek, her devrin adamı olmakla övünen yalaka iş adamları da hesap verecekler.
Türk Milleti artık gerçekleri görmeye başladı. Cevher uyanıyor.
Biat kültürü ile yetişen Cemaat ve Tarikat beslemeleri bu aziz milletin sırtından atılıncaya kadar bu mücadele devam edecek.
Bu kez karşında tüm Türk Milleti var. Akıllı ol, kendine gel, güneşin doğması yakın. Türk Milleti ampulü kırmaya karar verdi, dikkatli ol.
Sağlık ve başarı dileklerimle 30 Aralık 2013
Rifat Serdaroğlu