Adam diyor ki;
“Ben senin bayrağını tanımam, yakarım. Yerine de PKK bayrağını asarım.”
Sen diyorsun ki;
“Çözüm sürecinin yarısını geçtik. Bundan sonrası kolay artık!”
Adam diyor ki;
“Ben senin Anayasanı-Yasanı tanımam. Kürtçe eğitim veren okulumu açarım.”
Sen diyorsun ki;
“Yol haritası zihnimde berraklaştı. Son iki haftada şekillenen hususlar bunlar!”
Adam diyor ki;
“Ben senin koyduğun mührü takmam, koparır atarım. Tekrar mühürlersen, yine koparırım.”
Sen diyorsun ki;
“Demokratikleştik, artık Öcalan’a SAYIN demek suç değil!”
Adam diyor ki;
“Ben senin yaptığın okula çocuk göndermem, okulunu yakarım. Dün yaktım, öğretmeni öldürdüm, yarın yine yakarım, yine öldürürüm.”
Sen diyorsun ki;
“Demokratikleştik, artık PKK bayrağı taşımak suç değil!”
Adam diyor ki;
“Buraya BARAJ yapamazsın, buralar benim esrar ekim alanım. Buraya KALEKOL yapamazsın, buralar benim kaçakçılık alanım. Yaparsan, dünkü gibi yine yıkar, yine yakarım.”
Sen diyorsun ki;
“Demokratikleştik, artık ÖZERKLİK istemek suç değil!”
Adam diyor ki;
“Ben senin DEVLETİNİ takmam. Kendi silahlı gücümü- kendi yargımı- kendi vergi dairelerimi kurarım. Elektrik parası ödemem. Sıkıysa gel de elektriği kes.
Kafanı taşla ezerim.”
Sen diyorsun ki;
“İleri demokrasi bu. Ülkenin en büyük problemini çözüyoruz!”
Öyle mi;
Hadi çöz bakalım, çözebilirsen. Yalnız, Türk Milletine sormadan tek çakıl taşı vermeye kalkarsan, herhangi bir Türk insanına tanımadığın en ufak bir yetkiyi eşkıyaya vermeye kalkarsan, bil ki tüm Türk Milletini ayağa kaldırırsın ve inan bana kaçacak delik ararsın. Hadi çöz, çözsene efendi…
Adam diyor ki;
“Bana MİT tırlarıyla silah verdin, para verdin, lojistik destek verdin. Ben de senin için Esad ile savaştım. Şimdi ben kendi “İslam Devletimi” kuruyorum.
Bana karışamazsın.”
Sen diyorsun ki;
“IŞİD’e terör örgütü diyemeyiz. Esad rejiminin, Sünni Müslümanlara uyguladığı zulmü unutmamak lazım!”
Adam diyor ki;
“İnkâr mı ediyorsun? Tamam, ben de senin toprağını basıp 49 vatandaşını kaldırırım. Konuşursan kafalarını keserim, hadi gel al bakalım.”
Sen diyorsun ki;
“IŞİD’e karşı oluşturulan uluslararası güç için imza veremeyiz!”
Öyle mi;
Hadi çöz bakalım, çözebilirsen. Yalnız, Türkiye’ye doldurduğun IŞİD militanları-Suriyeli kaçaklar-Müslüman Kardeşler militanları, bir tek insanımıza zarar verirlerse, bil ki tüm Türk Milletini ayağa kaldırırsın ve inan bana kaçacak delik ararsın. Hadi çöz bakalım, çözebilirsen…
Çarşı diyor ki;
“Rüşvet alan, para pul padişahı değiliz. Paramparça olmuş gönül hırkalarını diker, yamarız biz.
Ağaç sulamanın bir ibadet, deve dikenine su vermenin ise zulüm olduğunu biliriz biz.
Hukuk ve Ahlâk kurallarının kesiştiği yerde VİCDAN arıyoruz biz…”
Sen diyorsun ki;
“Bunlar hain, bunlar hükümeti yıkmak için darbe yapacaklar. Bunlar içeri atılmalı, hem de ömür boyu hapse tıkılmalı!”
Ben sana ne diyeyim be zalim adam?
Kötü niyetli insanlar plan yaparlarken, tanrı onlara gülermiş!
Yüce rabbim, seni ve adamlarını bildiği gibi yapsın.
Bunları da görmüyor musun eyy Türk Milleti…
Sağlık ve başarı dileklerimle 18 Eylül 2014
Rifat Serdaroğlu