Bir ülkede, bir hükümete ve ortak kanunlara bağlı olarak yaşayan bir milletin meydana getirdiği siyasi varlığa veya daha klasik ifadeyle, belli bir toprak üzerinde müstakil bir teşkilat kurmuş insan topluluğuna devlet denir.
Bu tariften anlaşılacağı gibi, devlet; “Nüfus-Vatan-Hâkimiyet” denen unsurlardan oluşur. Bu üç unsurdan biri olmazsa devlet olmaz.
Emekli Orgeneral Edip Başer, Hürriyet Gazetesine verdiği röportajda
“Büyük Kürdistan’a” doğru gidiyoruz dedi.
Dokuz ay süren “Terörle Mücadele Özel Temsilciliği” yapan ve bölgedeki tüm unsurlarla temas eden Orgeneral Başer şöyle devam etti;
“Büyük Kürdistan’a doğru gidiyoruz evet. Önce Türkiye Kürdistan’ını da içine alacak bir Kürdistan, ondan sonra da Büyük Kürdistan. Biliyorsunuz, Büyük Kürdistan dedikleri, Kars’tan başlıyor, Erzincan-Erzurum-Sivas ve Malatya’yı içine alıyor, Mersin’e iniyor. Mersin de dâhil olmak üzere bir harita.
Şimdi artık Amerika için Boğazların eskisi kadar önemi kalmadı. Amerika artık Boğazları elinde tutan bir Türkiye’ye, petrol bölgelerine hâkim ve İsrail’in güvenliği açısından hayati önemi olan bir Kürdistan’ı mutlaka tercih eder.
PKK mevcut haliyle Türkiye’yi mümkün olduğu kadar meşgul eden, başka işlerle meşgul olmaktan alıkoyacak bir meşgale kalsın şeklinde bir düşünceleri var.
Kuzey Kürdistan’ı yani Türkiye ile ilgili bölümünü oluşturmak için PKK’ya çok önemli görevler verildiği kanısındayım. Barzani’nin ve diğerlerinin bu görevi verdiği, Amerika’nın da bunu desteklediği kanaatindeyim. Büyük Kürdistan veya şimdilik Kürdistan, İsrail’in güvenliği açısından çok önemli bir işlev görecektir.”
Başer’in dedikleri özetle bunlar.
Yazının başında “DEVLET” olmak için “Nüfus-Vatan-Hâkimiyet” unsurlarının şart olduğunu yazmıştık.
13 yıllık tek başına AKP İktidarında Erdoğan’ın tek başına TC Devletini yönettiğini biliyoruz.
Yasama-Yürütme-Yargı-Basın ve devletin tüm diğer kuruluşları tamamen Erdoğan’ın emrine girmişlerdir. Bu, tartışılmaz bir gerçektir.
Peki AKP, Açılım Süreci dediği proje ile Kürdistan Devletinin kurulmasını kolaylaştırdı mı, yoksa zorlaştırdı mı?
-Kurulması kararlaştırılan Kürdistan Devletinin, NÜFUS problemi var mı? Yok. Aksine bölgede Kürt olmayana ekmek yok, ekmek. Kürtler Türkiye’nin her yerinde yerleşebilir, istedikleri işleri yapabilirler ama başka kökenden birinin bölgede bakkal dükkânı açması bile imkânsızdır.
Bırakın normal vatandaşın orada iş yapmasını, devletin bakanları bile taşlanmıyor mu?
-Vatan problemi var mı? O da yok! Kuzey Irak’ta fiili olarak VATAN yaratıldı. Suriye’den parça koparıldı. Sıra önce Türkiye’de, sonra İran’da!
-Hâkimiyet problemi var mı? Elbette ki yok.
TSK Genelkurmay Başkanı Özel Paşa daha dün, PKK’nın bölgede kendi mahkemelerini kurduğunu, insanları yargılayıp ceza verdiğini resmi sitesinden açıklamadı mı? PKK Gençlik örgütü şehirlerimizde güvenlik sağlama işini, dünyanın gözü önünde yapmıyorlar mı?
Bölgede yol güvenliği PKK’dan sorulmuyor mu? Bölgede hâkimiyet
TC Devletinde mi, PKK da mı?
Bu üç şartın gerçekleşmiş olduğu gerçeğini kabul etmeyecek bir yetkili var mı?
Göz göre-göre Türk Vatanı parçalanıyor ve herkes seyrediyor!
Cumhurbaşkanı-Başbakan- TBMM seyrediyor.
CHP-MHP seyrediyor.
TSK ve Güvenlik Birimleri seyrediyor.
Medya seyrediyor.
Türk Milleti seyrediyor. Öyle rahatlıkla seyrediyor ki, 15 Milyon kişi oy bile kullanmıyor!
Kimi ihanet içinde olduğu için seyrediyor, kimi korktuğu için seyrediyor, kimi ot gibi yaşadığı için seyrediyor. Olan da Türk Devletine, Türk Milletine ve Türk Demokrasisine oluyor.
Eyy Özel Paşa;
Sen Edip Başer’i tanır mısın?
Bu adam senin komutanın değil mi?
Niçin konuşmazsın? Komutanın doğru mu söylüyor yoksa yalan mı konuşuyor?
Edip Başer’in söyledikleri seni ilgilendirmiyor mu?
Üzerindeki üniformanın, Belediye Bandosundaki davulcunun üniformasından bir farkı yok mu?
Görmüyor musun, ebeliğini AKP ve Erdoğan’ın yaptığı “Kürdistan Devleti” denen bir piç doğmak üzere. Sen ne işe yararsın eyy komutan paşa…
Eyy Türkiye Cumhuriyeti Devleti nefes alıyorsan, hala yerindeysen cevap ver…
Sağlık ve başarı dileklerimle
23 Eylül 2014
Rifat Serdaroğlu