Söz konusu olan bizim milli damat. Aslında iç güveysi… Esra Erdoğan ile evlenmeden önce de aile ile çok iyi ilişkileri vardı, sonra birileri yürü kulum dedi, yolu daha da açıldı.
Hazret, neredeyse laboratuarda ihtiyaca cevap vermek için hazırlanmış. Baba tarafından Trabzon, Yenice köyünden, ama baba İstanbul’a göç edince o da İstanbul’da, 21 Şubat 1978’de doğmuş. İmam Hatip filan değil, Özel Fatih Koleji’ne gönderilmiş. Yüksek eğitim İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesinde. Daha sonra da yol Amerika’ya, New York Pace University’de master. Öbürü gibi değil, diplomalı yani.
Ama Allah herkese nasip etsin de baba Sadık Albayrak bu eğitim yılları sırasında ancak ucu ucuna geçinenlerden; bu değirmenin suyu nereden gelmiş? Pace University’nin yıllık ücreti 40.000 dolardan fazla, hergün sandviç yese, yurtta kalsa yılda 60.000 dolar, neresinden bakılsa bizim parayla her ay 17.500 liracık!
Neyse, zenginin malı züğürtün çenesini yormasın, bu faslı geçelim. Ne de olsa birileri yardımcı olmuştur. Dönüşünde, yandaşlardan Çalık Holding’e girmiş, bu holdingin işleri açılmış. Bizimki de 2007’de, daha otuzuna varmadan finans müdürü oluvermiş. Yani eğitimde enerji veya tabii kaynaklar filan yok ama para işlerinden iyi anlar hale gelmiş.
Tapelerin dediğine göre, zaten 17-25 Aralık sonrasında Bilal Erdoğan’ın gidip gördüğü kişilerden. Berat Albayrak’ın avukatı Ömer Faruk Akbululut hesabına o gün 14,5 milyon lira yatırılmış, avukat bey de bu parayla gidip hemen Berat Albayrak ve annesi Kısmet Albayrak adına, Sehriraz Konakları’ndan 8 adet villa satın alıvermiş. O tarihte iç güveysi güya yalnızca Çalık Holding’de maaşli idareci… 14,5 milyon liralık birikim! Yerseniz…
Tamam, bu paralar kurtarılmış ama tehlike hâlâ var, çünkü daha Feto’cuların temizlenme işi başlamamış. Ya savcının biri soruşturma açar da bu para nereden geldi diye sorarsa? Demokraside çareler tükenmez ya, ilk 7 Haziran seçimlerinde iç güveysi Ak Parti’den milletvekili yapılıp dokunulmazlık kazandırılmış. Yetmez, 24 Kasim 2015’de Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanlığına terfi ettirilmiş.
Demiştik, enerji konusunda bir eğitim veya deneyimi yok ama tabii kaynakları kendine göre çok iyi yorumluyor herhalde. Yabancı basında kendisinin İşid petrolünün Türkiye’de depolanması ve satışında yardımcı olduğu konusunda epey haber çıkmıştı. Ben başkasının yalancısıyım, böyle işler balı tutunca parmağını yalamadan olmazmış.
Yine yabancı basından alıntı yapayım: Erdoğan’ın yurt dışındaki paraları Berat Albayrak’ın kontrolü altındaki şirketcik ve hesapcıklarda bulunuyormuş.
Buraya kadar iyi de bundan sonrası biraz dertli görünüyor. İç güveysi dediğin kayınpeder karşısında süklüm püklüm olur. Bizimki ise galiba biraz kendini ciddiye almaya başladı.
Baksanıza, enerjiden laf edilmesi söz konusu bile olmayan, Erdoğan’ın Trump ekibiyle yaptığı son görüşmeye bile katıldı, Trump’ın damadının tam karşısına oturtuldu. Birden havalara mı girdi ne?
Denilene göre Bilal’i nerede görse soğuk atıyormuş, hiçbir işe karışmasını istemiyormuş. Tabii bu kayınpederin çok hoşuna giden bir şey değil ama o da ne yapsın, yukarı tükürse bıyık, aşağı tükürse sakal.
Erdoğan’ın Berat’a, Berat’ın da Erdoğan’a ihtiyacı var. Kayınpeder olmasa iç güveysine Ak Parti içinde bile sempati ile bakanlar azınlıkta, bir kaşık suda gitmesi işten değil. Sorun sonradan gelip bakanlığa konması değil, kayınpederle olan ilişkileri nedeniyle kendini neredeyse başbakandan bile önemli hissetmesi, bunu herkese hissettirmesi.
Ama Erdoğan için de, iç güveysi olmasa, kapkarışık para işlerini takip etmesi çok zor. O kadar ekran şirket, o kadar avukat devreye girmiş, gerçek sahipler kamufle edilmiş, durum öyle ki birileri bu paraları cuk etse gerçek sahiplerin dava açacak halleri bile yok. Öyle olunca da el mecbur, sistemi kuran kişi el üstünde olmasa bile mutlaka kontrol altında tutulacak. Ne de olsa, az buz para değil, söz konusu olan miktarlar milyar dolarlarla ifade ediliyor.
Biz adına başkanlık diyoruz ama bir adım daha atılınca bu padişahlık gibi bir şey olacak. 2019’da Erdoğan tekrar seçilise iç güveysinin vezirliği, pardon başkan yardımcılığı şimdiden garanti.
Hemen “işte veliaht” diye düşünmeyin. Sezar da Brütüs’ü böyle yetiştirmişti, sonunu biliyorsunuz. Erdoğan artık politikada istenmeyen, sarayında bile yalnız adam. Bizim iç güveysi Erdoğan gibi “ya hep ya hiç” diyenlerden degil, Erdoğan 2019 seçimlerini kazanamazsa, zoru görünce ne yapacak, hiç belli olmaz.
E-ee, siz söyleyin bakalım. Bir tarafta Silivri, diğer tarafta torunların torunlarına yetecek kadar para, neyi seçersiniz?
İbrahim Çakıroğlu
