II. Meşrutiyetin ilanı ile Filistine Yahudi göçü bir anda arttı.
İttihat ve Terakki bu göçü durdurmak için tedbirler aldı.
Hiç biri işe yaramadı.
Filistin’e gelen Yahudiler ziyaretçi olarak giriyorlardı.
Bunun için Osmanlı bunların pasaportlarını toplayıp,
yerlerine kırmızı ikamet tezkeresi veriyordu.
Buna karşı çok patırdı çıktı.
Giriş tarihleri pasaportlara işlenmeye başlandı.
Alınan tüm tedbirler bir işe yaramadı.
Bab-ı Ali, Ocak 1914’te tüm tedbirleri kaldırıldı.
Bu arada Osmanlı devleti I. Dünya Savaşında mağlup oldu.
Önemli miktarda toprak elimizden çıktı.
Filistin de bunlardan biriydi.
Zaten 1916 yılında İngiltere ve Fransa Sykes-Picot
anlaşmasıyla, Orta Doğuyu paylaşmışlardı.
Kasım 1917 Balfour bildirisi ile Yahudi Devleti yolu açılmış oldu.
İngiltere tüm Araplara şu telkinde bulundu:
‘Osmanlı zulmü altında ezildiniz, gelin Yahudilerle işbirliği yapın.’
3 Ocak 1919 tarihinde Hicaz Arap Devleti adına Emir Hüseyin’in
Oğlu Emir Faysal ve Sionizm Teşkilatı Lideri Weissman anlaştılar.
İngiltere ikili oynadı.
Araplara krallık verirken toprakları Yahudilere bıraktı.
Araplar da kral olabilmek için bu işe teşne oldular.
İngiltere de Emir Hüseyin’i Hicaz kralı,
oğulları Faysal’ı Irak kralı ve Abdullahı Ürdün kralı ilan etti.
Aynı yıl Herbert Samueli Filistin Vali yardımcısı olarak atandı.
Aslında Filistin’i satan adam Emir Hüseyindir.
İngilizler üç kukla krallık karşılığında toprakları garantilediler.
1948 yılında İsrail Devleti kuruldu.
Araplar uyandığında çok geç olmuştu.
Türkiye’de 28 Mart 1949 tarihinde İsrail’i tanıyan ilk Müslüman ülkedir.
Turan Akıncı