-Ne yaptınız oğlum, hepsini sıfırladınız mı?
-Babacığım, bütün bir gece uğraştık ama az bir şey daha kaldı!
-Ne kadar kaldı oğlum?
-Daha 30 Milyon Avro kaldı babacığım. Onu da şey yapalım diyoruz, Şehri Ham Hum Şaralop Konaklarından sekiz (8) tane alalım, öylece denk gelmiş olsun!
-Tamam, onu öyle şey edin oğlum. Çabuk olun, çabuk…
(Adli Tıp Kurumunun doğruluğunu kabul ettiği ses kayıtlarından sadece bir tek örnek)
Türk Milletinden, Türkiye Cumhuriyeti Devletini yönetmek ve Türk Milletine hizmet etmek için yetki aldınız. Yediğiniz-içtiğiniz-götürdüğünüz-zenginleştiğiniz-haram havuzunuz-haram medyanız hepsi sizin olsun!
Daha doymadı iseniz, aksırıncaya-tıksırıncaya-patlayıncaya kadar yiyin!
Türk Milleti, uğradığı ekonomik kayıpları çalışıp yine yerine koyar ve nasılsa bir gün bunların hesabını sizden sorar…
Fakat “Çözüm Süreci” diyerek ülkeyi getirdiğiniz ihanet ve bölünme noktası için hiç mi vicdanınız sızlamaz, hiç mi utanmazsınız?
HDP Genel Başkanı ve İmralı’daki uyuşturucu baronunun postacısı Demirtaş’ın İstanbul İl Kongresinde söylediklerine niçin cevap vermiyorsunuz?
Ya KCK’ nın dediklerine ne diyorsunuz?
Bu meselede PKK gibi düşündüğünüz için mi sessiz kalıyorsunuz?
Türk Bayrağının bulunmadığı kongrede bakın neler söylendi;
-O özgürlük yakındır. AKP Hükümeti, Recep Tayyip Erdoğan bilsin ki, Önder Apo’nun özgür olmadığı bir süreç kabul edilmeyecektir.
-İnanıyoruz ki 2015 Başkan Öcalan ve tüm tutsaklarımızın özgülüğe ulaştığı yıl olacaktır.
-Geldiğimiz nokta artık bu mücadelede dananın kuyruğunun kopacağı noktadır. Dananın kuyruğu kopacaksa bugün, 100 yıl önceki gibi kuyruk değil, dana bizde kalacak!
Değerli Okurlar;
Bu sözlerle Demirtaş, esas amaçlarının kültürel haklar elde ederek “birlikte yaşamak” olmadığını, hedeflerinin ayrı bir devlet kurmak olduğunu dünyaya ilan etmiş oldu.
Demirtaş, 100 yıl öncesi gibi olmayacak derken, Sevr Antlaşmasında elde ettikleri ayrı bir Kürdistan Devleti ve Ermeni Devleti hayalinin, Büyük Atatürk ve genç Cumhuriyet tarafından yırtılıp atılmasını ve Lozan Antlaşmasıyla
Türk Devletinin kurulmasını söylüyor!
Yani, bu kez Kürdistan Devletinin kurulması gerçekleştirilecek, bu kez dananın kuyruğunu değil, dananın kendisi alınacak, diyor…
Demirtaş denen kişi, AKP Hükümeti ile İmralı arasında bir anlaşma olmasa, böylesine pervasızca konuşabilir miydi?
KCK, Türk Devletinin askerini-polisini-memurunu Kürdistan’da istemiyoruz, diyebilir miydi? Devleti yönetenler, sorumluluklarının bilincinde olsalar, Demirtaş’ın nasibine dananın kuyruğu değil, dananın başka bir organı düşmez miydi?
Cumhurbaşkanı-Başbakan-TBMM Başkanı- Genelkurmay Başkanı-Bakanlar-AKP Milletvekilleri, sizlerin hiçbirinizin Demirtaş’ın ve KCK’ nın dedikleri üzerine söyleyecek lafınız, göstereceğiniz ufak da olsa bir tepkiniz yok mudur?
Vatan sevgisinden bu kadar mı koptunuz?
Kim ki, Türk Milletinin ve Türk Devletinin maddi-manevi imkânlarını çalar ve devletin-milletin aleyhine çalışırsa, onların tümünün “Tabutları dolar, kefenleri avro dolsun…”
Not; Eyy Özel Paşa,
Hiç sıkılmadan yine bana dava açmışsın, para istiyorsun!
Üzerindeki üniforma, Belediye Zabıtası üniforması değil, biliyor musun?
İyice bir düşün. Senin yerine Büyük Atatürk’ün askerlerinden biri olsaydı nasıl davranırdı? Sonra git bir dava daha aç.
Türk Milleti yakında sana öyle bir dava açacak ki, yedi göbek sülalen bu bedeli ödeyemeyecek…
Sağlık ve başarı dileklerimle 06 Ocak 2015
Rifat Serdaroğlu
(Rifat Serdaroğlu’nun blog’undan alınmıştır)
