PKK’nın Avrupa Baronlarından, kendi aşireti tarafından lanetlenmiş Remzi Kartal adlı hain; “Barzani’ nin Rojava Kürdistan’ına sunduğu destekler takdire şayandır. Güney Kürdistan’ın varlığı, Lozan Antlaşmasının iflasının ilk adımıdır.
Lozan Antlaşmasını imzalayan ülkeler şu an Rojava Kürdistan’ını defakto olarak kabul etmekteler. Kuzey Kürdistan kurulduğu an, Kürtler birleşecek ve Lozan Antlaşması yırtılıp atılacaktır” diye beyanat verdi…
Türkiye’yi parçalama operasyonunun mimarlarından Columbia Üniversitesi Barış ve İnsan Hakları Enstitüsü Direktörü David Phillips, dünyada ilan edilecek ve tanınacak ilk bağımsız devlet “Kürdistan” olacaktır, dedi…
PKK’nın Kandil elebaşlarından Murat Karayılan;
“Oslo görüşmelerinin mimarlarından Fin’li Martti Ahtisaari, TC Hükümeti ile yapılan görüşmelerde 3. Göz olsun. Çünkü biz TC Devletine güvenmiyoruz” dedi…
Şimdi kendi kendinize “Kim bu adamlar yahu! Benim devletim bunları niçin muhatap alır ki” diye sorduğunuzu görür gibiyim. Çok haklısınız.
Eğer Türkiye’nin başında “Milli Hassasiyetleri” olan bir hükümet olsa idi, bu adamlar Türk Devletinin yetkililerinden asla randevu alamazlardı.
Fakat AKP ile gerek Remzi Kartal’ın, gerek Murat Karayılan’ın, gerek Öcalan’ın, gerek Seyid Rıza denen eşkıyanın ve gerekse yobazların müşterek yanı,
LÂİK CUMHURİYET DÜŞMANLIĞIDIR.
Kim Cumhuriyete, Türk Milletine, Demokrasi’ye, Atatürk’e düşman ise AKP yönetimi onlarla can ciğer kuzu sarmasıdır…
Barzani’yi “Onur Konuğu” yapmaları, Öcalan denen caniye sekretarya oluşturulması, terör örgütünü İmralı’dan yönetmesine izin vermeleri,
Sevr Antlaşmasının destekçileriyle görüşmeleri bu ihanetin en önemli kanıtlarındandır.
Değerli Okurlar;
Cumhurbaşkanı Recep ve AKP Kurucularından bazıları adım-adım bu oyunu sahneye koydular. Kendilerine bitme noktasında devredilen terörü, saçma saplantıları-kendi tarihlerine düşmanlıkları sebebiyle tekrar canlandırdılar ve bugün bizzat kendilerinin de söyledikleri gibi, bölgede alan hâkimiyeti tamamen PKK ‘nın eline geçti, kamu düzeni bozuldu.
Terörle mücadele eden Türk Silahlı Kuvvetleri Komuta Heyeti, cemaatle birlikte kurulan kumpaslarla çökertildi.
Çıkarılan yasalarla, terörle mücadele edecek Asker kışladan, Polis Karakoldan çıkamaz hale getirildi. “Analar ağlamasın-Şehit Cenazesi gelmesin” yalanlarıyla, Türk Devleti parçalanma noktasına getirildi.
Şimdi akılları sıra oyunun son perdesini sahneleyecekler.
Elindeki silahı bırakmayan ve asla bırakmayacak terör örgütüyle, yabancıların denetiminde resmi müzakere yapacaklar!
PKK’nın karşılanması mümkün olmayan talepleri AKP Hükümeti tarafından sözde reddedilecek. Çatışma ortamı yeniden şiddetli olarak başlayacak ve
PKK tüm dünyaya çağrıda bulunup, kendileri için “BARIŞ GÜCÜ” talep edecek.
Sevr’i gerçekleştirememenin hıncını yüreklerinde taşıyan emperyalist çeteler, Türkiye’yi bölüp parçalamak için bunlarla beraber çalışacaklar!
Elbette ki başaramayacaklar. Yalnız bu kez, Türk Milleti önce içimizdeki hainlerin kafalarına saraylarını yıkacak, sonra da yapması gerekenleri ölüm pahasına yapacaktır.
Cumhurbaşkanı Recep ve Başbakan Ahmet, sizi bir kez daha uyarıyorum.
Lütfen aklınızı başınıza alın! Emperyalist Devletlerin ve Kürtçü-Bölücü satılmışların sizleri attıkları Kürtçülük kuyusundan çıkın. Korkmayın, kuyu sandığınız kadar derin değildir. Sizin elinize verilen ip çok kısa!
Atın o soysuzların ipini! Türk Milletinin asil ipine sarılın, kendinizi kurtarın.
Hadi kuldan utanmıyorsunuz! Allah’tan da korkmuyor musunuz?
Sağlık ve başarı dileklerimle 22 Kasım 2014
Rifat Serdaroglu