Tarih 31 Mart 2011.
Henüz 17/25 Hırsızlık-Yolsuzluk-Rüşvet olayları ve diğer soygunlar kamuoyunun bilgisine yansımamış.
Cemaat ile Erdoğan koyun koyuna-kol kola devleti yönetiyorlar.
Çalık, Ceyhan’a TC Devletinin 15 Milyar TL desteği ile Rafineri kurmaya başlamış!
Kerkük-Yumurtalık arasındaki mevcut 2 adet petrol boru hatlarının kapasitesi yıllık 80 Milyon Ton olmasına ve ihtiyacı çok rahat karşılamasına rağmen, Barzani-Çalık için yeni bir petrol boru hattı yapılması için anlaşılmış!
Barzani fazladan yıllık 50 Milyar Dolar kazanacakmış!
Barzani, Kerkük nüfus yapısını alt üst edecek şekilde tapu ve nüfus kayıtlarını yakmış, Amerikan Askerinin yardımıyla, Peşmergelerini Kerkük’e sokmuş, Türkmenleri öldürmeye başlamış ve Kerkük petrollerinin üstüne oturmuş!
Yani anlayacağınız, her şey tıkırında gidiyor, Erdoğan’ın ve Onur Konuğu Barzani’nin keyfine değecek yok…
Böyle bir ortamda, 31 Mart 2011 gecesi, Barzani’ni sarayında eğlence var!
Türkmen kadın-çocuklarının katili Barzani, alay edercesine Erdoğan’a dönüp şunları söylüyor; “Ben Yemen-Kerkük Türkülerini çok severim. Hadi beraberce söyleyelim!”
Erdoğan danışmanı Kalın’a işaret eder, sazını eline alan danışman Kalın hem çalarak hem söyleyerek Yemen-Kerkük Türkülerini okumaya başlar!
Coşku öylesine büyük, sesler öylesine yüksektir ki katledilen soydaşlarımızın, Barzani’nin öldürttüğü şehitlerimizin feryatları duyulmaz bile…
Erdoğan-Barzani ve Fethullah Gülen’in has adamı olan ve eğlenceye sazcı olarak katılan Danışman Kalın, artık tüm televizyonlarda Türk Devletinin terör politikaları hakkında ahkâm kesiyor!
Dikkat ettiyseniz Suruç katliamı hakkında Cumhur’un Başı Kıbrıs ziyareti sırasında ettiği üç-beş laftan başka laf etmiyor! Çocukları ölen ailelerden birini bile arayıp, başsağlığı dilemedi! Sanki bizlere, “Bana tek başına iktidar vermezseniz, bu gibi olaylar daha çok başınıza gelir” dercesine susmaya devam ediyor!
Binlerce yıllık tecrübenin sahibi Türk Devletinin politikalarını bağlama ustası bir danışman yönlendiriyor, Muhalefet Partilerine ayar veriyor iyi mi?
TBMM mi, Başbakan mı, Bakanlar Kurulu mu, Genelkurmay Başkanı mı, Güvenlik Birimlerinin Müsteşarları Genel Müdürleri mi, geçin kardeşim kim oluyor bunlar yahu?
Bir adet Danışman Kalın bunların tümüne bedeldir, bedel…
Harp zamanında adam yokluğunda, Bekri(Ayyaş) Mustafa’yı köyün camisine imam yapmışlar.
Bekri Mustafa kıldırdığı her cenaze namazından sonra, önündeki tabutun kapağını aralayıp mevtaya bir şeyler fısıldarmış! Bir-üç-beş derken cemaatten biri merak edip sormuş; Ya Hoca, tabuttaki mevtaya ne dersin?” Hoca yanıt vermiş; “Öte taraftakilere selam söyle, Bekri Mustafa imam olmuş, varın siz anlayın dünyanın halini, diyorum…”
Değerli Okurlar;
Kendisini hesaba çekmeyen, eleştiriye kızan kişinin ilerlemesi-yükselmesi mümkün değildir.
Her birimizin arada bir kendimize şu soruları sormamız gerekmez mi?
- Erdoğan, Türk Milleti için meçhul biri mi idi?
- Erdoğan, İstanbul Belediye Başkanlığı sırasında nasıl oldu da, böylesine çok büyük bir maddi güce ulaştı? Helal yoldan bunlara ulaşmak mümkün müdür?
- Yabancı Basına göre Erdoğan, nasıl dünyanın en zengin sekiz siyasetçisinden biri oldu?
- Erdoğan, demokrasiyi araç olarak gördüğünü kendisi söylemedi mi?
- Erdoğan TC Anayasasını defalarca çiğnemedi mi?
- Erdoğan, Hukuk Devletini yok etmedi mi?
- Erdoğan’ı 17/25 Aralık 2013 te çocukları ile konuşurken kendi sesinden dinlemedik mi?
Biraz kendini bilen, aklı kıt olsa da çalışan kim “Biz bunu tanımıyorduk, bilmiyorduk” diyebilir mi ki?
O zaman bize de şunu demek hak olmaz mı?
“Niye şikâyet ediyorsun arkadaş? Sen böyle devam ettikçe, arkada kalın’ın daha da kalın’ı var! Her millet müstahak olduğu yönetimle idare edilir…”
Rifat Serdaroğlu, 23 Temmuz 2015
