Cumhuriyet, 10 yıl o savaştan bu savaşa savrula savrula takati kesilmiş, kuraklığa, yokluğa yenilmiş bir halkın acısını dindirebilme, onun fukara çocuklarının ayağına bir çift papuç giydirebilme savaşının adıdır aslında…
“Bıktık, yeter. Artık sulh olsun” çığlığıdır.
Yurtta sulhtur, cihanda sulh…
“Yurtta kudretimin artması için bana cihanda düşman lazım” diye asırlık sulh antlaşmalarına sataşıp konu komşuyla harp aramamaktır.
Savaşmamak, barışmaktır.
***
Ağalığın, yobazlığın, cahilliğin elinde tutsak düşmüş Anadolu’ya bilimin ışığını yayma kavgasıdır Cumhuriyet…
Kulağını imama vermiş kitlelerin bundan böyle öğretmeni dinlemesi, hakikati öğrenmesi için açılmış bir (parantezin değil) çağın adıdır.
“Hayattaki en hakiki yol gösterici”nin, ilimin anavatanıdır.
Anadolu çocuklarının üretim içinde eğitilip toprağı yeşertirken kızlı erkekli saz çalıp güle oynaya ağalara kafa tuttuğu enstitünün adıdır Cumhuriyet…
Kimsesidir, kimsesizlerin…
Evdeki esaretinden kurtarılmış, eline kâğıt-kalem verilmiş, seçebilmiş, seçilebilmiş, görücüyle değil gönlünce evlenebilmiş kız çocuklarının doğum yeridir.
Köleliğe isyan çağrısıdır.
“Beyim bilir”in yerine “beynim bilir”i koyan, rahat giyindi diye tekmelendiğinde, itiraz etti diye saçından sürüklendiğinde, “adam/madam” diye dalga geçildiğinde ayağa kalkıp misliyle karşı koyan kadının sığınağıdır.
***
Kadın ve erkeğin eşit ve bir arada yaşantısıdır Cumhuriyet…
Dinin, siyaset kürsüsünden sökülüp atılmasıdır.
“Şeyhler, dervişler, müridler” yerine “aydınlar, sanatçılar, âlimler” yetiştirme kavgasıdır.
“Kadı”nın yerine çağdaş hukuku koyma davasıdır.
Uygar dünyayla bir olma, aydınlanma sevdasıdır.
Tercüme Bürosu’ndan, Köy Enstitülerinden yetişmiş entelektüellerdir, Türkçeye çevrilmiş klasiklerdir.
Konservatuvardır, tiyatrodur, operadır, baledir, heykeldir.
Demiryoludur, fabrikadır, bacadır.
Milletin Meclisi’ne güven, halkın iradesine inançtır.
Olağanüstü Hal şöyle dursun, savaşta bile Meclis’i açık tutma kararlılığıdır.
Tek adam kalma imkânı varken demokrasi denemesidir.
Batı’yla savaştıktan sonra Batılı bir hayat tarzı tercihidir.
Bağımsızlıktır ki karakterimizdir bizim…
***
Fazilettir Cumhuriyet, fazilet…
Onca yıl ülkeyi tek başına yönetip hakkında en ufak bir yolsuzluk söylentisi olmamasıdır.
Harama el sürmeye kalkanın behemahal cezalandırılmasıdır.
Kendine devlet adamı diyenlerin, mümin geçinenlerin, “Sıfırladın mı evladım” konuşmalarını sansürlemediği, tersine hesabını verdiği bir erdem rejimidir Cumhuriyet…
Halk Ata’sına yürüyecek korkusuyla yollara barikat kuran korkaklara karşı, barikatları yıkan cesaretin davasıdır.
Bunca yıldır, onca saldırıya rağmen yıkılmayan bir dağın adıdır Cumhuriyet; arada bulutlansa da geçit vermez karşı devrime…
Durmaz, akar gümüş dere…
Can Dündar, 29 Ekim 2016
www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/623567/Dogum_gunun_kutlu_olsun_Turkiye_.html