(Önceki Yazı: https://turkiye.net/spor/yelkenliyle-dunya-turu-karacasogut-cagliari-yolunda)
17 Eylül 2014
Şimdi Atlantik geçme , dünya turu sezonu açılıyor ya, yazayım dedim.
Ben bu aylara: “çıktım, çıkıyorum, çıkıcam, çıkıyoruz inşallah” sezonu diyorum.
Dünya turunda, Atlantik geçişlerimde yüze yakın tekne sahibi tanıdım, herkesin bir hikayesi vardı.
“Bu tür gezilerde en zor olan ne?” denildiğinde benim cevabım: Yol arkadaşınızı seçmek olacaktır.
Yollarda kendilerini biraz dağıtmış, tek başına gezen erkekler ve devamlı değişen kız arkadaşları ile gezen erkekler oldukça fazla. Denizde bilmem ama karada eğleniyormuş gibi yapıyorlar.
Bu işin asıl tadını çıkartanların hepsi çiftler. Çift derken bir kadın ve erkekten söz ediyorum. Kadın çiftler arasında acayip agresif bir kapışmaya şahit oldum, berbattı.
Eğer doğru partneri buldunuzsa işin en zor kısmını aştınız. Partner seçimi , tekne seçiminden çok daha zor.
Konuştuğum yalnız seyahat eden denizcilerin söyledikleri:
– Karım denizden, fırtınadan korkuyor,
– Çocukları bırakamıyor.
– Deniz ve yelkenden başka uğraşları, hobileri var.
– Ailesini, arkadaşlarını, çevresini bırakamıyor.
– Denize çıkınca yemek dahil hiç bir işe karışmıyor, yardım etmiyor, sadece benim gönlüm olsun diye benimle geliyor. Bunu istemeyerek yaptığını açıkça olmasada, bir şekilde söylüyor.
– Teknede davetli gibi davranıyor, manevra esnasında, ‘ben burada laf işitip paylanmak için bulunmuyorum, misafirim’ tavrı takınıyor..
– Konfor eksikligi, gürültüler karımı huzursuz ediyor.
– Karını ve aileni seviyor , düşünüyorsan, bencil değilsen, herkes gibi evinde otur, ölümünü bekle. Buna rağmen gidersen, olacaklardan sen sorumlusun, demeye getiriyor.
Peki konuştuğum mutlu çiftler neler dediler:
– Yelken yapmayı bıraktığım gün, karım başka bir kaptanla yoluna devam eder! Denizi, yelkeni , gezmeyi, keşfetmeyi benden çok seviyor.
(şaka mı ciddi mi bilemedim!)
– Yola çıktığımızda karım derin bir depresyon geçiriyordu, okyanuslarda geçirdiğimiz 3 yıl sonra bambaşka huzurlu bir insan oldu, karaya dönmek istemiyoruz. (Bunu çok sık duydum.)
Yolda çok iyi kadın kaptanlar gördüm, deniz ve yelkenin katiyen erkeklere mahsus bir iş olmadığı kanaatindeyim. Dolayısıyla kadın erkek ilişkisi dengeli ise işler daha kolay olacaktır. Bir yelkenliyi marinaya iyi bir giriş manevrası ile sokan kadınları seviyorum.
Erkek de, güç gerektiren tonoz alma, koltuk halatlarını ayarlama işini yapıyor. Haa diyorum, bunlar uyumlu bir denizci çift…
– Demirleme işi hanımda ise arkada dümenden öyle bağırmak, hoop at, bırak çek diye yırtınmak yok. Demir gürültüsünden duyamaz, ama gürültü kesildimi , bağırman yeri göğü inletir. Ayvayı yedin o zaman, bir dahaki sefere başının çaresine bakacaksın. Mariage saver dedikleri , bir walkie talkie alacaksın (hediyesi 10 dolar, yanında 100 gr da çörekotu veriyorlar) .
Kulağına: ” Sevgilim o güzel ellerinle eğer uygun görüyorsan demirleyip 10 metre zincir bırakır mısın?” diyeceksin. Sonrada gidip ne kadar güzel yapmışsın deyip, gönlünü alacaksın ve 10 dakika sonra al baştan yeniden kendin demirleyeceksin.
– Küçük bir alanda herşeyi paylaşmak çok zor, bazen tansiyon yükselebilir. Ama üstesinden gelebilirsiniz. Yaşadığınız güzellikler, yaşayacağınızı düşündüğümüz güzel şeyler, kötü hatıraları çabucak siler.
Burada hemen şu büyük farkı belirteyim: kadınların belleklerinde “erase” tuşu yok, “delete” tuşu var ve kocaman her zaman ulaşılabilinen bir çöp kutusu. Kötü olaylar saniyede önünüze seriliverir. Yedi sene önceki fırtınada atlatılan tehlike.. .uzun süren bir yol… bir arıza.. veya eski bir…
– Kanarya adaları marinaları Akdenizden, Avrupadan, okyanusun bir kısmını aşmış kararsız denizcilerle doludur. Bu adada 5-6 yıldır bekleyen düşünen kararsız çiftlere rastlayabilirsiniz. Tekne marinadadır.
Memleketlerine gider, gelir, teknede çalışır, sezonda gidecekleri izleyip cesaret almaya çalışırlar; ömür, bira ve şarap tüketirler. Hanımlar birbirlerine, erkekler birbirlerine , birbirlerinden dert yanarlar.
Kanarya adalarından çıkınca 2-3 gün gidince akıntı ve rüzgar nedeniyle geri dönüş olmadığını bilip, stres yaparlar. Yola çıkmamak için bahaneler üretirler.
– Başka önemli bir konuda eşinizin, denizcilik ve yelken üzerine formasyon alması, konuyu bilmesidir. Bilgi, tecrübe ve diyalog, sizi ve eşinizi rahatlatıp, stresi azaltacaktır.
Teknede her şeyi yapabilen iki kaptan, işin idealidir. Kararları iki kişinin bilerek anlaşarak alması iki tarafıda rahatlatır. Bu arada hanım 15 knts rüzgarda ‘yelkenleri küçült!’ dediğinde hemen zıplayıp küçülteceksiniz, tartışma yok.
Teknede hanımları nasıl mutlu edersiniz? Edemezsiniz de, hani…
– Kadınların günlük ihtiyaçları ile erkeklerinkilerin farklı olduğunu kabul edeceksiniz. 12 v teknede muhakkak bir saç kurutucu olacak, çalışmaz ama olsun…
– İki tuvalet varsa biri hanıma rezerve edilecek.
– Dolaplar ihtiyaca göre ayrılacak, hanımların daha çok giysiye ihtiyacı olduğunu biliyorsunuz.
– Hanımların tatlı su ihtiyacı erkeklerden çok daha fazla olcağından tedbirli olmanız gerekecek. Onun güzel uzun saçlarını beğenip seviyorsunuz, o da yıkayıp saçlarına bakacak.. Gitti 40 litre su… Su yapıcı olacak.
– Uyku tulumu filan olmaz, adam gibi konforlu yatak ve sıcak bir yorgan olacak, yataktan kalkınca kafayı kırmayacak. Sıkı bir Orsa seyrinde hanımı ön kabinde yatırdınızmı, bu beraber yaptığınız son yolculuğunuz olabilir.
– Böylece ideal teknenin boyu belli olmaya başladı. Öndeki master kabini orsa seyrinde, buyrun deneyin. Tekneyi çeşitli boy ve tür (tek veya çift gövde) tekneleri gördükten sonra beraber seçeceksiniz. Onun istediğine yakın yani 5+1 gibi geniş bir salon, mutfak, banyo…. vs. hoop alacağınız bir tekne, apartman değil.
– Karaya yanaştığınızda, tabii ki onun dediği olacak, nereye isterse oraya gideceksiniz, o denizde yeteri kadar fedakarlık yaptı… Doğru çaput mağazalarına, öyle kapıda beklemek yok, içerde hanımınızın eline aldığı herşeye ilgili ile bakıp istisnasız ‘Aaa çok güzel diyeceksiniz’.
Zor, değil mi? Ben böyle maskaralıklara gelemem mi diyorsunuz? Alternatif çözüm: size çok pahalıya mal olan tekneniz marinada durur. Teknede hanımın yaptığı dolmaları, börekleri yer, oturup durursunuz…
Ekrem İnözü
Yorumlar1 Yorum
Ekrem Bey ,
cok guzel yaziyorsunuzda tekneyle dunya turu yapmis bir bayan olarak bende iki kurusumu paylasmadan yapamadim. Siz siz olun ve bencil egoist biriyle yola cikmayin .