Washington bugünlerde çok hareketli.
AKP’li bakanın biri gidiyor, diğeri geliyor. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun ardından, Başbakan’la arasında fırtınalar esen Bülent Arınç da soluğu Washington’da aldı.
Arınç Amerika’da da rahat değil.
Erdoğan stresinden uzak, Okyanus ötesinde Fethullah Gülen ziyareti de olmayınca dinlenirim, diye düşündü ama bu kez de protestocular peşini bırakmadı.
Arınç, merkezi Türkiye’de olan bir giyim mağazasının açılışını yaptı. Mağazanın önünde toplanan ‘Türk Bayraklı’ ve pankartlı bir grup yurttaşımız tarafından protesto edildi.
Arınç’a başka bir protesto da ‘Türkiye’nin Demoratikleşme Süreci’ başlıklı bir konuşma yapacağı Carneige Endownment for International Peace adlı düşünce kuruluşunun önünde düzenlendi.
Arınç protesto edilirken, Ulusal Basın Kulübü’nde (National Press Club) ‘Mucize mi, Hayal mi’ başlıklı, Türk ekonomisi konulu bir panel vardı.
Turkish Policy Center (TPC) ile Atatürk Society Of America kuruluşlarının ortaklaşa düzenlediği panelde, Gezi Direnişi sırasında tesadüfen İstanbul’da bulunan Steven Cook da siyasi içerikli bir konuşma yaptı.
Cook ekonomist değil. Tanınmış bir Orta Doğu uzmanı ve ünlü Council on Foreign Relations adlı düşünce kuruluşunda çalışıyor.
AKP’nin ilk dönemlerinde Erdoğan’a destek veren Musevi asıllı Cook’un konuşması bu kez eleştiri doluydu.
Cook, AKP Hükümeti’nin anti-demokratik uygulamalarını sert biçimde eleştirdi, ‘Gezi’nin faturasının kendisine (dış kaynaklı- faiz lobicileri, diye) nasıl çıkarılmak istendiğini anlattı.
Erdoğan Hükümeti’nin demokrasi söylemleri artık Washington’da inandırıcılığını yitirdi.
Kongre’de Türkiye dostu üyelerini ikna etmek bile zor. Demokrat Milletvekili Steve Cohen bu hafta Davutoğlu’yla yaptığı konuşmayı değerlendirirken, “Anti-Semitizm ve insan hakları ihlalleri konusunda iyi şeyler söyledi ama inanması güç ” dedi.
Bülent Arınç Washington’dan sonra New York’a geçip, Kuzey Amerika’daki Türk gazetecileri organize edecek bir toplantı yapacak.
Toplantıya TRT, Basın-Yayın ve AA genel müdürleri de katılıyor.
Toplantıya katılacak ABD’deki gazetecilerin otel ve yol masraflarını hükümet karşılıyor.
Türkiye protestolarla, gösterilerle demokratikleşir.
Gazetecilerin masraflarını ödeyerek düzenlenen toplantılarla, ısmarlama yazılarla değil.
Amerikalılar Merdan Yanardağ, Mustafa Balbay, Tuncay Özkan ve onlarca gazetecinin neden tutuklu olduğunu biliyor.
Umarız Arınç, Basın Müzesi’nde (Newseum) Türk Basını’nın özgürlükte ancak Afrika ülkeleriyle aynı düzeyde olduğunu görmüştür.
Yılmaz Polat
http://www.yurtgazetesi.com.tr/bulent-arinca-washingtonda-protesto-makale,6437.html