Saygıdeğer sınıf arkadaşım,
Sayın Başbakanım.
Size basın aracılığı ile yazdığım kaçıncı mektup bilmiyorum, cevap vermediğinizi vermeyeceğinizi gayet iyi biliyorum, ama okuyacağınızdan veya en azından bu mektubun varlığından haberdar edileceğinizden eminim.
Bunun için yazmaya devam edeceğim.
Bugün 10 Mayıs 2014 günü gerek basında gerekse Tv yayınlarında Sayın Metin Feyzioğlu‘na nasıl kızdığınızı ve ne denli sağlıksız bir tepki verdiğinizi üzülerek izledim.
Şöyle ki iki ana sebepten dolayı üzüldüm.
1- Bildiğim kadarı ile benzer bir rahatsızlıktan muzdaribiz.Yanılmıyorsam ikimiz de şeker hastasıyız. Ve kan şekerim arttığında bu türden ani sinirlenmeler yaşadığımı biliyorum, sinirlilik hali bir süre sonra geçiyor , ancak bu ruh hali içindeyken kırdığım insan sayısı az değil.
Sizin de bu türden fevri çıkışlarınızın olduğunu ve kötü niyetten olmayıp şeker yükselmelerine bağlı sinirlilik halleri olabileceğini biliyorum. Geçliğimizde çok sakin ve asla fevri hareketlerde bulunmayan bir kişiliğiniz olduğunu biliyor olmam bu konudaki endişelerimi daha da güçlendiriyor.
Tavsiyem lütfen şeker konusuna dikkat edin ve sinirlenmekten mümkün olduğunca uzak durun. Bu sağlığınız için çok iyi bir durum değil.
2- İkinci üzüntü sebebim ise, sizin Türkiye gibi benzeri olmayan jeostratejik konumu itibarı ile bölgenin en hassas konumunda bulunan bir ülkenin başbakanı olarak bu tür sinirlilik halleri ile olmadık zararlar verebilecek olmanızdır.
Verebileceğiniz zararlar arasında :
Komşu ülkeler ile sayın Davutoğlu’nun dolduruşuna gelerek SIFIR SORUN politikası uygulayayım derken neredeyse bütün komşularımızla ilişkileri SIFIR‘a indirgemiş olmanızdır.
Bugün dost olduğunu bir ülke veya başkanı lideri ile yarın aniden kanlı bıçaklı oluveriyorsunuz. Buyrun İsrail , buyrun Suriye , öte yanda Mısır ve Libya , İran ile bugün iyisiniz , ama İsrail ile dirsek temasını kaybetmedende doğal gaz pazarlıklarınız süregeliyor.
İran ile yine kanlı bıçaklı olmamız işten bile olmayacak. Rusya ile olan dostane ilişkiniz ne zamana kadar devam edecek acaba ? Sayın Obama size ne kadar güveniyor dersiniz? İki ülke bir millet dediğimiz can dostumuz Azerbaycan ile bozuştuğumuz günler çok uzakta kalmadı henüz. Hele hele KKTC devletine BESLEME dediğinizi ne ben ne de Kıbrıslılar unutmadı sanırım.
30 bin şehit verilmiş olan Kürt meselesine yaklaşımınızı takdir etmekle beraber, anlayamadığım sebepler ile oluşan tutarsızlıklar nedeni ile resmen endişe içindeyim.
Sanırım benim endişelerimi paylaşan çok vatandaşımız var. Her ne kadar sizi seven ve oylarını sizden esirgemeyen önemli ölçüde taraftarınız varsa da size dostane bir tavsiye ile ne olur çok güvenmeyin.
Eski bir futbolcu olarak futbol lisanı ile size yazmama gerekirse habire GOL yiyorsunuz. Bugünkü tepkileriniz bir Başbakanın göstermemesi gereken tepkilerdi.
Sayın Abdullah Gül sizin arkadaşını olsa bile o forumda Türkiye Cumhurbaşkanımızdı ve kendisine yürü gidiyoruz deme yetkiniz yoktur. Bu oldukça fazla tepki almıştır. Sayın Genel Kurmay Başkanı ise Türk ordusunun başındaki generaldir ve Türk milleti Ordunun başındaki kişinin Başbakandan kalk gidiyoruz gibi bir emir almasına çok sevimli bakmaz.
Saygıdeğer arkadaşım, yeri geldiğinde sizi eleştirmekten ve yanlışlarınızı açıkça söylemekten imtina etmediğimi ve eski bir Kasımpaşalı olarak benim de lafımı esirgemediğimi ve esirgeyemeyeceğimi biliyorsunuzdur.
Şu anda gerek içinde bulunduğunuz baskılar ve sıkıntılar nedeni ile bu tür tepkiler verdiğinizi ve bu sebeple de tabiri yerinde ise vede bana kızabileceğinizi bile bile hoşunuza gitmeyecek bir benzetme ile , sizi yokuş aşağı son sürat giden ağır yüklü freni patlak bir kamyonun şoförü olarak hatta içkili olarak direksiyonda olan bir şoför olarak görüyorum. 12 senedir senedir, iktidar sizi oldukça yormuş, yıpratmıştır.
Tavsiyem kamyon devrilmeden, kaza yapmadan direksiyonu en doğru bildiğiniz yardımcı şoför’e devredin.
Siz halihazırda Türkiye Başbakanısınız, bu kadar sinirlenmeye ve bu türden tepkiler vermeye hakkınız yok. Tepki de haklı olsanız bile kullanmanız gereken üslup bu olmamalıdır. Dediğim gibi şeker oldukça önemli bir sebeptir. Ama bu ülkeyi yönetirken kaza yapmaya ve aracı devirmeye hakkınız yok.
Ne olur kendinize ve sizin elinize bakan 76 milyon Türkiyeliye ki ben hariç belki hepsi Türkiyelidir (ben kendimi Türk sayıyorum) acı günler yaşatmaya hakkınız yok. Bu ülke için çok güzel şeyler de yaptınız , ne olur dikkat dinlenin sanırım işi yapacak ekibiniz de vardır artık.
Duygularımı ifade ederken sürç-ü lisan ettiysen affola.
Sağlık dileklerimle
RAFAEL SADİ
