Yıl 2006, Başbakan Erdoğan Mersin’de yanına yaklaşıp derdini anlatmak isteyen Mustafa Kemal Öncel adlı vatandaşa aynen böyle bağırıyordu;
“Artizlik yapma lan!.”
Öncel, polisler tarafından yaka-paça götürülürken sesleniyordu; “Lan mı dediniz?” Erdoğan;“Evet ulan, lan dedim ne olacak!”
Erdoğan, ekranına “Rabıta” örgütünün işaretini asan kendi televizyonunda, kendi maaşlı adamlarının karşısında hüngür-hüngür ağladı. Ağlamaktan konuşamadı ve danışmandan gelen emir üzerine program sona erdirildi.
Ağlayan Kaşar Bülent Arınç’tan sonra, bir adet de “Ağlak Başbakan”ımız oldu.
Vatana- Millete hayırlı uğurlu olsun. Bundan böyle her Bakanlar Kurulu toplantısında Kadın Bakan önderliğinde “beraberce ağlama”, değişmez gündem maddesi olur.
Bir Başbakan niçin ağlar?
*Yüreğiniz sevgi doludur. İnsanların inanışlarına-dillerine-ırklarına-kökenlerine bakmadan tüm insanları “Eşrefi Mahlûkat” olarak görür ve onlara yapılan, sizin de engelleyemediğiniz haksızlık ve zulüm için sessizce evinizde ağlayabilirsiniz.
Fakat burnunuzun dibindeki Irak’ta sizin desteğinizle, ABD Askerleri çoluk-çocuk, yaşlı-genç 1,5 Milyon Müslüman’ı öldürürken, on binlerce Müslüman kıza-kadına tecavüz ederken, bir damla yaş gözünüzden düşmüyorsa, üstelik ABD Askerleri için, sağ salim evlerine dönsünler diye dua ediyorsanız, Mısır’daki Esma için ağlamanızın samimi olduğuna kimse inanmaz.
Artizlik yaptığınızı çocuklar bile anlar!
*Vatanını savunmak için gittiği asker ocağında, kendisine verilen emri yerine getirmekten başka günahı olmayan ana kuzularının on binlercesi “Şehit” olup, kara toprağa girerken, sizin gözünüzden tek damla yaş düşmüyorsa, kimse samimiyetinize inanmaz. Hele bir de çocuklarınıza sahte raporla askerlik yaptırmıyorsanız, yaya geçidinde Sayın Sevim Tanürek’in ölümüne sebep olan oğlunuzu yurt dışına kaçırtırsanız, samimiyetinize kimseyi inandırmazsınız.
Üstüne üstlük, vatan evlatlarını şehit eden it-kopuk-eşkıya takımı ile aynı masaya oturup, bunları azdırıyorsanız, sizin Mısır’daki Esma için ağlamanıza kimse inanmaz. Artizlik yaptığınızı çocuklar bile anlar!
*Dolandırıcılar dışarıda ve devletin en önemli koltuklarında. PKK Narko-Terör örgütünün çıyanları ülkemizin başına bela olmuşlar, özgürce vergi toplayıp kendi asayiş güçlerini oluşturup şanlı Türk Bayrağını parçalayacaklar, TSK’nin Genelkurmay Başkanı terör örgütü önderi olmak suçlamasıyla ömür boyu hapse mahkûm edilecek, siz Mısır’daki Esma için döktüğünüz gözyaşına inanmamızı bekleyeceksiniz.
Size, sizin deyişinizle verilecek tek cevap var; “Artizlik yapmayınız Sayın Erdoğan lan!.”
Bir Başbakan, üstelik Türkiye Cumhuriyeti gibi bir cihan devletinin Başbakanı niçin ağlar?
Çaresizse, aldatılmışsa, iki cihanda da hesabını veremeyecek kadar suç işlemişse, zavallı ise, herkesin önünde korkaklar gibi ağlar.
Fikri ve inancı sağlam, adil, dürüst, milletini seven, akıllı ve cesur bir TC Başbakanı ağlamaz.
Türkiye’ye düşmanlık edenlerin, değil kendilerini yedi sülalelerini o ağlatır.
Devlet yönetimi, ağlama ve şikâyet etme yeri değildir. Yapamayan gider, yapacak olan gelir.
Not: AKP Hükümeti sayesinde artık anayasayı çiğnemek serbest, Cumhuriyet Savcıları kör-sağır olmuşlar. TV’ler serbestçe örgüt işaretlerini kullanabiliyorlar.
TV’ler bundan böyle örgüt ismiyle anılacak;
TRT-Müslüman Kardeşler TV
Ülke-Rabıta TV
Kanal 24-El Kaide TV
ATV-El Nusra TV
Kanal7-Deniz Feneri TV
CNN Kürt-PKK
NTV-RTE TV…
Rifat Serdaroğlu