Duvar sanatı, mağara devrinden, günümüze kadar, insan oğlunun ilk iz bırakma şeklidir. Protest bir duruşu vardır. 2000 metreyi geçmiş, 21 yıllık tecrübeme dayanarak söyleyebilirim ki duvara hakim olmak, tablo yapmaya benzemez. Duvar altında kalınan başarısız bir sonuç oluşma ihtimali çok yüksektir. Bu sebeple her resim yapan duvar resmi yapması beklenemez çünkü bir tuval karesin içinden çıkıp, sınırsız düşünme, düz bir duvarın ötesini görme işidir duvar ressamlığı….
Duvar resmi, bir kova kalitesiz boyayı alıp, duvarın bir bölümünü, tabloya çevirmeye çalışıp, 6 ay sonrada grileşen, solan, duvar sanatının imajını zedeleyen, ben yaptım oldu mantığı ile hafızamızda kötü bir imajı olan, amatörce bir çalışma da değildir.
Bunun için bir şehir hayal edin… Profesyonel boyalarla boyanmış, cadde, sokakları, hastanesi, okulları, huzur evi, belediye binası, dükkanları, evleri ile o şehrin dokusuna, karakterine tarihi sürecine uygun her yerinin özel tasarımla boyandığı bir yer…
Uzamsal zekalı, içmimar, mimar ressam olacak çocukların, etrafında 3D görerek büyüdüğü algılarının açıldığı özel bir şehir…
Adliye, karakol, hapishane okul huzur evi gibi mekanlara mesaj veren olumlu motive eden kişisel gelişim yazılarının olduğu resimle desteklediği duvarlar hayal edelim. Renklerin ve sanatın iyileştirici gücünü kullanmak, insanların psikolojisine ne denli etki ettiğini düşünmenizi isterim…
“Güzel hayal etmişsin fakat bunun hem ciddi maliyetleri var hem de biri gelir zarar verir ise ne olacak” dediğinizi duyar gibiyim…
İnsanlar güzel resim yapılmış bir yere sigarasını yada çöpünü atıp geçmiyor. Önemsizmiş gibi görünen yere çöpünü atıyor. Bunu fark edersiniz.
Ayrıca boya teknolojisi müze ortamında 300 yıl, açık alanlarda ise 30 yıl güneş ışığına dayanıklı boya üretebildikleri için yıla oranla ekonomik anlamda ne kadar katkı sağladığını siz hesap edin… Üstelik 30 yıl kalıcı bir eserle büyüyen bir nesil…
Böylece duvar resmi, kaldırılması mümkün olmayan objelin de resmin içine katarak, karaktere büründüğü, köşeler, kolonlar, dar mekanların derin perspektifler kullanarak, cennete çevrildiği, duvarın yok edildiği, sanatın duvarla birleştiği, toplumun da sanatla bütünleştiği, sanatçı ruhlu gençlerin terapisi ve istihdamı içinde çok gereklidir. Dünya da duvar sanatı seven turistlerin de o şehre çekilmesi için mükemmel bir araçtır.
2000mt’yi geçen duvar resmi çalışmalarımın sonucunda beni en çok etkileyen hastane ortamında, ağlayan çocukların ve onu durdurmaya çalışan ailelerin, yaptığım resimlerin önünde resimle bağ kurup, sakinleşmelerini sağlamaları idi. Huzur evinde, yarı yatalak hastaların bulunduğu alana yaptığım resimlerde yaşlı amcanın bakıcısına dönüp, bak bu benim evim demesi beni derinden etkiledi. Belediye binası imar müdürünün odasına yaptığım tüm şehrin önemli yerlerini ve sembollerini birleştirdiğim, gelen turistlere hocam bir duvarda tüm şehri onlar soruyor biz anlatıyoruz denmesi. İnsanların hayal ettiği mekanları onların fırçası olup mutlu mekanlar oluşturmak onları mutlu görmek unutulmaz güzel anı biriktirmemede vesile olmuştur.
Bunun için de küçük dokunuşlarla büyük etkiler yaratan duvar sanatının önemini ve toplum için olumlu sonuçlarını fark edebilen yöneticilerle, hobi ve amatörlükten çıkaracak profesyonellikte sanatçılara ve onların yetiştirdiği öğrencilere kısaca duvarın ötesini gören sanat ve estetiğe kıymet veren bir topluma çok ihtiyaç vardır…
Filiz YILDIZ
Ressam
Facebook Resimlerini Görüntüle
Youtube Röportajını Görüntüle (35dk)