Türk Milleti, binlerce yıllık tarihinin en kirli-en ahlak dışı- en pis savaşına doğru sürüklenmektedir.
Bu savaş kesinlikle Türk Milletinin ve Türk Devletinin savaşı olmayacaktır.
Bu savaş sadece AKP’nin savaşıdır. AKP ve Erdoğan, mezhepsel ilişkileri sebebiyle bazı dinci terör örgütleri tarafından bu savaşa zorlanmaktadır!
Ayrıca bu kirli savaş, AKP’nin bozduğu ekonomimizin ve yolsuzluklarının üzerini örtecektir. Bu yüzden AKP bu savaşa girmeye mecburdur. Aksi halde yıllar öncesinden Türkiye Cumhuriyeti Devletini yıkmak için Kaddafi’den alınan paraların belgeleri ortaya dökülecek, yurtdışındaki banka hesaplarında olan milyarlarca dolarlık hesaplar ABD tarafından açıklanacak, ülke ekonomisi de perişan edilecektir! AKP bu savaşı aklı sıra, tüm pisliklerin içine atılacağı bir çuval olarak görmektedir.
Yalnız AKP’nin unutmaması gereken önemli gerçek şudur;
Türk Milleti bu savaşa karışmayacaktır. Erdoğan eğer ısrar ederse, kendi milleti ile de savaşmak zorunda kalacaktır!
Erdoğan, İngiltere’den sonra Obama’nın da topu kongreye atmasına sinirlenip şunları söylüyor;
“Sınırlı operasyon bizi tatmin etmez. Müdahale rejimi bıraktırma noktasına getirilmeli. 1-2 günlük vur-çık olmaz. 24 saatte uğra çekil bu olmaz.”
Ortadoğu’nun yeni Suud’u olma hayaliyle yaşayan Erdoğan neredeyse elinde palasıyla ata binip, Haçlı Ordusunun başında tüm Müslümanları kılıçtan geçirecek!
Afganistan’da- Irak’ta-Libya’da-Mısır’da Müslümanlar çoluk-çocuk katledilirken, kızlar kadınlar tecavüze uğrarken, bu ülkelerin yeraltı- yerüstü zenginlikleri ve manevi değerleri küresel eşkıyalar tarafından talan edilirken, dua eden-alkışlayan-destekleyen Erdoğan, artık son kozunu oynamak istiyor!
Freni patlamış araba gibi son sürat duvara doğru gidiyor!
Değerli Okurlar;
Türkiye bu durumlara niçin ve kimler sayesinde düştü? Ezilen milletlerin özgürlük umudu Türkiye, nasıl ve kimler tarafından “Emperyalist Eşkıyaların Tetikçisi” yapıldı. Beraberce bakalım;
*Ülkesini, AHİM’e şikâyet etmekten utanmayan, TC Cumhurbaşkanlığı makamını Vahhabi Kralının otel odasına paspas yaptıran, oğlunu 14 yaşında tüccar ve zengin yapan bir Cumhurbaşkanı.
*Bir oğlunu sahte çürük raporu ile “Asker Kaçağı” , diğer oğlunu Vali denetiminde 15 günlük asker yaptıran, oğlunun yaptığı ölümle sonuçlanan trafik kazasını örterek suç işleyen, servetinin hesabını veremeyen, hakkında sahtecilik-kalpazanlık- ihaleye fesat karıştırma suçlarından dosyaları bulunan ve Türk Milliyetçiliğini ayaklar altına aldığını söyleyen bir Başbakan.
*Sahte dijital delillerle insanlara tuzak kurup, zindanlara attıran “Ali Dibo” diye tanınan bir Adalet Bakanı”.
*2001 yılında “Türkiye Sorumlusu” olarak Merril Lynch adlı Uluslararası Finans kurulunda çalışan ve verdiği talimatla Türkiye’den 10 Milyar Doların bir gecede çıkmasına ve 2001 ekonomik krizini başımıza bela eden, İngiltere vatandaşı bir Maliye Bakanı.
*“AKP gelinceye kadar hepimiz zorla Türk’tük” diyebilen bir Sağlık Bakanı.
*Kendi yetiştiği ocağa ihanet eden ve kendi komutanlarının ve astlarının suçsuz yere zindanlara atılmasına ses çıkarmayan ve sürekli olarak ters L şeklinde duran çok Özel Paşa.
*Küçücük kişisel çıkarları için Anayasamızın çiğnenmesine göz yuman ve bir kısmı cemaat mensubu olmaktan utanmayan Yüksek Yargı Mensupları.
İşte Türkiye’yi bu hale getiren kadronun önde gelen elemanları bunlardır.
Erdoğan illa ki savaşmak istiyorsa bu elemanlarını yanına alsın, her birini “evlerinde zor tutuyorum” dediği insanlara komutan yapsın, öyle savaşsın.
Yaşlılarımız, kendini kaybetme derecesinde çılgınlaşan biri için;
“Başına karşı inşallah” derlerdi. Ne kadar doğruymuş!
Rifat Serdaroğlu
