Söz veriyorum – Erzurum Kongresi ve kurtuluş savaşı hakkında yüzlerce kez okuduklarınızı yeniden yazmayacağım! Ama enteresan ipuçları vermeye çalışacağım…
23 Temmuz – 7 Ağustos 1919 tarihleri arasında Erzurum Müdafâai Hukuk Cemiyeti Başkanı Hoca Raif Efendi ‘nin açtığı kongreye Bitlis’ten 3, Erzurum’dan 23, Sivas’tan 10, Trabzon’dan 16, Van’dan 2 delege olmak üzere toplam 54 delege katılmıştır. 2 hafta süren kongrede alınan kararlar Kurtuluş Mücadelesi’nde izlenen çizgide önemli ölçüde belirleyici olmuştur.
Ben nedense bu yaşıma kadar Erzurum Kongresi binasının gerçek adına pek sağda solda rastlayamamıştım. Nedenini de doğrusu fazla merak etmemiştim. Her yerde binanın adı “Kongre Binası” olarak geçmektedir. Hattâ restorasyonu haber verilirken de binanın gerçek adından bahsedilmez nedense bknz.: http://www.emlaktasondakika.com/haber/Genel/Erzurum-kongresinin-yapildigi-bina-restore-edildi/86756
Erzurum Kongre Binası- Eski Sansaryan Ermeni OkuluErzurum Sansaryan Ermeni Lisesinin yandan görünüşü
1877-1878 Osmanlı-Rus savaşlarından sonra birinci derece ehemmiyetli, varlıklı ve hayırsever Ermeni Mıgırdıç Sansaryan (1818-1889), üç sene bekledikten sonra kendi malî olanaklarıyla 1881’de bu okulun kurulmasını sağlamıştır.
Bu lise aynı zamanda bir öğretmen okulu işlevini de görmekte olup buradan mezun olanlar Erzurum ve çevresindeki Ermeni okullarında öğretmenlik yapıyorlardı. Sansaryan Lisesi öğrencilerinin büyük bir kısmı fakir ailelerden geliyor ve bursla okuyorlardı.
Sansaryan Yatılı Lisesi’ne bağlı bir de Sansaryan Sanayi Mektebi vardı. Sansaryan Lisesi öğretim kadrosunun büyük bir kısmı Almanya’da ve İngiltere’de eğitim görmüştü. Sansaryan okulu Erzurum Ermeni cemaati’nin sıkı bir denetimi altındaydı. 1881-1910 yıllarında 840 öğrenci eğitim görmüştü. 1914’te kapatlıan Sanasaryan Ermeni Okulu Sepasdya’ya (Sıvas) nakledilir. 1915 Ermeni tehcirinden etkilenen okul varlığını sürdüremez ve İstanbul’a nakledilir, ancak resmi kayıtlar, Sansaryan’ın Sıvas’taki varlığından bahsetmez… Daha sonra İstanbul’da Sansaryan-Getronagan olarak varlığını sürdürür.
Gazi Paşa Hazretleri bu binayı, sadece 1915 olaylarına kadar faal bir Ermeni Okulu olmasından dolayı seçmemiştir. Asıl bu binada Türkiye’nin kurtuluşu için görüşmeler yapmasının nedeni;
1914’te gene bu binada Ermeni Taşnak komitesinin Türkiye’yi parçalamak ve bağımsız bir Ermenistan kurmak için üs ve planlama merkezi olarak kullanmasıdır.
Bina Erzurumda başka bina kalmadığı için değil, özellikle bu nedenden ötürü Gazi Paşa tarafından bizzat seçilmiştir.
En son olarak niyazım şudur ki, Cenabı vâhib-ül amâl hazretleri (dileklerimizin sağlayıcısı Yüce Tanrı) habi-i erkemi (sevgili Peygamber) hürmetine, bu mübarek vatanın sahip ve savunucusu ve diyânet-i celile-i ahmediyenin (kutsal Müslüman dinin) kiyamet gününe kadar ve büyük saltanat ve hilafet makamını korusun ve mukaddesatımızı düşünmekle görevli olan heyetimizi muvaffak buyursun… Âmin.
Bina cumhuriyet kuruluş devrinden sonra da kullanılmaya devam edilmiştir.
Ancak gazi paşa hazretlerinin yaptığı her eylemde mutlaka bizim o anda anlamamız zor olan, çok ciddi aspektler ve öngörüler söz konusudur… Daha sonraki yazımda… “23 Nisan”ın neden 22 veya 24 Nisan olmadığını, olamayacağını ve bu iş için Hacı Bayram-ı Veli camiin neden seçildiğini yazacağım…
Bir de düşünelim- Çerkes Ethem 1920 yılında bir yıldız gibi parlayıp- aynı yıl içinde nasıl “vatan haini” olarak Türkiye’den kaçmak durumunda kalmıştır?
Gazi Paşa Hazretleri için çok kelâm edilebilir ama kişisel olarak düşündüğüm en önemli hususiyeti; zamanlama ve strateji üstâdı olmasıdır…
Dr. Ali Rıza Sığırcı