Türkiye bir “Hukuk Devletidir.” [Anayasa Madde:2]
- Türban konusunda Anayasa Mahkemesinin iki adet kararı var mı? VAR.
- Anayasa Mahkemesi Kararları, Anayasa Maddesi hükmünde midir? EVET.
- Danıştay’ın Türban konusunda kararları var mı? VAR.
- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Türban konusunda kararları var mı? VAR.
Anayasanın 90. Maddesine göre;
- TBMM tarafından usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası anlaşmalar kanun hükmünde midir? EVET.
- Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulabilinir mi? HAYIR.
Türbanın, öğretim kurumlarında ve kamuda serbest bırakılabilmesi için Anayasa değişikliği şarttır. Bunun dışında yapılanlar (AKP Hükümetinin yaptığı gibi) kanuna karşı eylemlerdir.
YÖK’ün Yasaya- Anayasa Mahkemesi Kararlarına-Danıştay Kararlarına-AHİM Kararlarına aykırı olarak, “Genelge” ile türbanı serbest bırakması, kelimenin tam anlamıyla “Kanuna karşı hiledir ve suçtur.
Ege Üniversitesinde Profesör Dr. Esat Rennan Pekünlü, sadece ve sadece yargı kararlarına uyduğu için, Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş 5735 sayılı yasaya dayanılarak Rektörlükçe verilen izin sonucu yargılanıp iki ayrı şikâyetten 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırılmış ve karar Yargıtay tarafından onanmıştır.
Pekünlü, 20 Kasım 2014 tarihinde zindana atılacak…
Yasalara saygılı bir TC Vatandaşı olarak Türkiye’deki Emekli olmuş ve halen çalışan tüm ANAYASA HUKUKÇULARINDAN bir talebim var!
Pekünlü davası ile ilgili hukuksal görüşünüzü lütfen Türk Kamuoyu ile paylaşın. Bugün Türk Mahkemelerinde görev yapan Yargıç ve Savcıları, sizler yetiştirdiniz. Sizler bu konuda nasıl düşünürsünüz? Yetiştirdiğiniz öğrencileriniz nasıl sapıttılar? Sizler, bunları yetiştirirken nerede yanlış yaptınız?
Bu açıklamayı Türk Milletine borçlusunuz, bundan kaçamazsınız!
Dilerseniz bana gönderin ben duyurayım. Böylesine önemli bir konuda susanlar, korkanlar “Anayasa Hukukçusu” kimliklerini lütfen yırtıp atsınlar…
Değerli Okurlar;
Benim derdim türban filan değildir. Benim derdim “Hukuk Devletidir.”
Hukuk Devleti olmazsa, devletin yaşaması mümkün değildir.
Bademlerin uyguladığı gibi, Hukuk Devletinin sınırı gün gelir türbanda, gün gelir kara çarşafta biter.
Yarın, kız-erkek ayrı eğitim uygulanır, kadın eve kapatılır, televizyon mekruh ilan edilir. Türkiye, Afganistan’a döner!
Türkiye Cumhuriyeti Devletini “Hukuk Devletinden” koparıp, “Badem Hukuku” ile yönetilen bir ülke haline getirmeye kimsenin hakkı yoktur.
Herkesin ama herkesin “Hukuk Devleti” ilkesine sahip çıkması şarttır.
Eğer susarsanız, korkarsanız bu iktidarın sizi götüreceği tek yer vardır;
Hırsızların yönettiği, peçenin-kara çarşafın serbest, poşunun yasak olduğu, pozitif hukukun yok edildiği, içinden Kürdistan çıkacak Anadolu Federe İslam Devleti…
Sayın Anayasa Hukukçuları, lütfen sesinizi çıkarın.
Sayın Profesörler, lütfen “Yapamazsınız efendi, burası Hukuk Devleti” deyin.
Sayın Bilim İnsanları, “Bre Cahiller, burası Çadır Devleti mi” diye haykırın.
Prof. Dr. Esat Rennan Pekünlü için, tüm dünyada bizi onurla gururla temsil eden Sayın Fazıl Say için, çocuklarımız ve geleceğimiz için lütfen sesinizi çıkarın.
Ya sizler, yani Türkiye’nin aydınlık yüzleri konuşacaksınız, ya da Cübbeli bilmem ne Hoca, Jet Fadıl ve Hırsızlar İmparatoru gibi sahtekârlar konuşacak…
Sağlık ve başarı dileklerimle.
Rifat Serdaroğlu, 23 Ekim 2014