36 yılla, en büyük terörist annem. Odasında artık füze mi saklıyo napıyo bilmiyorum. Başbakanımızın açıklamasından sonra ailecek korkuyoruz. 1978de Hacettepe Tıp kazanmış. İlk 100de falan hatta belki 200 bilemem. Sonra 80 olaylarından tırsmış, bi de dallama babam var etrafında, gitmiş evlenmiş, okulu bırakmış. 19 yaşında kız tabi, her ne kadar solcuyduk biz dese de kaldıramamış o korkuyu. Bi güven aramış herhalde. Babam da dallama. Evliliği sırasında bi ben doğduğumda fizik kazanmış, fakat dersten geldikten sonra beni emzirmesine izin vermiyormuş dallama babamın dallama annesi, önce bulaşıkları bitir, çamaşırları bitir, yemek yap… bu çamaşırlar falan hep leğende çitileme tabi… 8 kişinin… ben ağlar dururmuşum, annemin memeleri yara olurmuş, süt dolarmış, 20. günde süt kesilmiş, sonra annem baskıya dayanamayıp okulu bırakmış. Babam dallama tabi bu arada.
Sonra 90 yılı galiba ben 8 yaşındayım kardeşim 3. Biz üniversitenin kantininde çaycı amcalara emanetiz. Annem derste. Çukurova Fizik okuyor annem. Öğrenci ablalar abiler falan sürekli bi yanağımızı sıkıyor hatırlıyorum. Hatta bi seminerde astrofizik profesörüne “diğer gezegenlerin de katmanları var mı” diye sormuştum 10 dakika güldüler bana. En büyük başarım budur hayatta…
Hasbelkader bitirdi annem üniversiteyi. Sonra yüksek lisans dedi. 94-96 arasında fizikte yüksek lisans yaptı. Hatta o sırada CERN deneyine hocalar seçilip gidiyor, annemi de bi hocası çağırmış demiş gel asistanım olarak. 1 sene kadar kalıcaz. Annem de tabi anneanneme rica etmiş nolur çocuklarımla 1 sene ilgilenin çok gitmek istiyorum diye, orospuluk etmişler. Bakmamışlar. Ulan CERN bu bee.
Babam hala dallama. Kadın kısmısı okuyor ya, annem en kötü kadın. Babamın ailesinde tüm o ilkokul terk cahillere sorsan, annem kötü. Mesela kuzenim, ilkokul bitince okuldan aldılar, annem kavga çıkardı. Bu kız okuyacak diye. Annem kötü kadın. Mesela dedem, şeker hastası babanneme kuma almak istedi, annem kavga çıkardı… Üstüne kadın mı olur diye… Babannem dahi sevmedi annemi. Kimse sevmedi.
Sonra babam terketti bizi. Başka bir kadınla birlikteymiş. Annem neyse ki pedogojik formasyon da almış, son anda 34 yaşında devlete öğretmen diye atandı. İkimizi de okuttu. İkimiz de mühendis olduk. Yoksa ortada kalırdık.
İçinde ukdedir, arada bi aftan yararlanır Tıbba döner. Her afta döndü, 1 sene debelendi, yok hem iş hem okul olmuyor dedi. Olmuyor dediğim de 3 gün İstanbulda devlette öğretmenlik, 2 gün başka şehirde tıp dersleri, haftasonu para kazanmak için özel dersler… Tüm tanıdıklarımın idolüdür annem.
Babası ömür boyu affetmedi annemi. Tıbbı bıraktı diye. O ölmeden önce annem hala tıp derslerine gidiyordu. 3. sınıfta kaldı. 4e geçemedi. Bitirecek elbet. O tıbbı bitirecek. İnanılmaz zevk alıyor o konuları çalışırken. Belki ona leğende tüm çamaşırları yıkatanlara inat, döven kocasına inat, hem zor anlarında kucak açmayıp “kocandan anca tabutun geri gelir” kafasındaki hem de tıbbı bıraktın diye sürekli söylenen avukat bozması dallama babasına inat, belki kız çocuklarını okullardan alanlara inat, belki CERN’e gitmesine engel olanlara inat, tıbbı da bitirmek istiyor bigün. Tek sorun maddi imkan. Tek sorun aynı zamanda çalışmak zorunda olması İstanbul şartlarına yetişebilmek için; 1250 lira kirasını, doğalgazını, elektriğini karşılayabilmek adına.
Şimdi bu 36 yıllık maceraya biri çıkmış demiş ki 7 yılda bitirdin bitirdin, terörist mi olacaksın… Şimdi korktu zavallım, okuyamayacak mıyım ben diye. Yok dedim. Merak etme, engel olamazlar okumana.
Sanıyorum şu an füze yapıyor odasında. Atom kokusu aldım, bomba mı yapacak nedir.
…Babam hala dallama tabi.
Princess Carya
(Bu yazı Ekşi Sözlük’ten alınmıştır.)
https://eksisozluk.com/entry/38838805
