1 Mahalle Kabadayıları

Mahalle Kabadayıları

0

Siyaset yoluyla Türk Milletine hizmet etmek isteyenler sorumluluk makamlarına gelince, kendilerine çeki-düzen vermek zorundadırlar.
Kendileri topluma saygılı olacaklar ki, toplum da onlara saygı duysun.
Onlar saygılı ve seviyeli bir dil kullanacaklar ki, Türk Milleti de aynını onlar için aynısını kullansın.

Bizde nasıl? Tam aksi! Milletvekili-Bakan-Başbakan-Cumhurbaşkanı olan kişi, aynen mahalle kabadayıları edasıyla konuşmaya başlıyor.
Örnek mi; Buyrun, beraberce bakalım!

Erdoğan;
Erdoğan’ın kaba-hakaret içeren sözleri o kadar çok ki bunları toplasanız oldukça kalınca bir kitap haline gelebilir. Tabii ki bu davranışta iki kez cezaevine girip, “Kodes Jargonunu” kapması ve başta Sedat Reis olmak üzere Türkiye’nin önemli mafya babalarıyla olan dostluklarının da etkisi vardır!
Yoksa hangi Başbakan, hangi Cumhurbaşkanı; “Yemişim senin demokrasini- Ben Allahtan başka kimseye hesap vermem- Avara kasnak gibi dolaşma- Var mı öyle 25 kuruşa hem simit hem çay- Al ananı da git ulan- Artislik yapma ulan” gibi sözleri kullanır ki?

Binali(Kayınço);
“Hiç kimse bu ülkenin bu milletin değerleriyle hesaplaşmaya kalkmasın.
OHAL yüzünden haksızlıklar oluyor diye bizi yolumuzdan çevirmesin! Kimse bize akıl vermeye kalkmasın!”

Soylu Süleyman (Gaziosmanpaşalı Kör Hasan’ın oğlu);
AKP’ye geçmeden önce Erdoğan için; “Paçalarından yolsuzluk akıyor- Erdoğan rantın babasını götürdü Türkiye’yi yolsuzluk çukuru içine batırdı-Hırsız bunlar” diyen Soylu, Erdoğan tarafından Bakan yapılınca “Allah şahittir ki, bütün bedenim kan gölüne dönse de Erdoğan’dan ayrılmayacağım” demişti!

Şimdi de “15 Temmuz’un toplumumuzun üzerinde bir etki meydana getirdiğini ve bunun üzerinden sörf yapmak isteyenler olabileceğini belirterek, KİM BU KONUDA KAFASINDAN BİR ŞEY GEÇİRİRSE TOKMAĞI KAFASINA İNDİRECEKLERİNİ söyledi…

Bu üslup kaçkınlarına, bu terbiye fukaralarına, Türk Milletine açıkça hakaret eden saygısızlara anlayacakları dilden yanıt verelim;

Sizler kendinizi kral-padişah-sultan filan sanıp, Türk Milletini köle mi zannediyorsunuz? Kim kimin emrinde? Sizler mi Türk Milletinin, yoksa Türk Milleti mi sizlerin emrinde? Herkes sizler gibi düşünmek zorunda mı?

Herkes sizler gibi boğazınıza kadar yolsuzluk batağına battığınız halde, hiçbir şey olmamış gibi davranmak ve sizlerin yolsuzluklarına katlanmak zorunda mı?

Ne zamandan beri davulcu oldunuz da tokmağı elinize aldınız?

Türk Milleti o kahredici şamarını size bir indirirse, o tokmağı nerenize saklayacağınızı bilemezsiniz!

Önce insan olun, Türk Milletine ve karşı fikirlere saygılı olun, terbiyeli olun.

Ve şunu hiç unutmayın;
Sizler de yakında hesap vereceksiniz! Ama sizin kullandığınız yöntemlerle değil…

MESUT YILMAZ (2016)
7 Uyuyanlar efsanesini hepiniz bilirsiniz.
Bir de 2002 yılından beri uyumakta olan “Siyasetçilerimiz” var.
Türk Milleti bunları kimsenin kolay-kolay gelemeyeceği makamlara getirmiş, ama bunlar AKP İktidar olunca, ağızlarına mühür, gözlerine mil çekmişler gibi ortalıktan çekildiler ve tıkları çıkmadı!
Aynen eski Cumhurbaşkanları-Eski Başbakanlar- Eski Bakanlar-Eski Milletvekilleri-Eski Üst Düzey Bürokratlar gibi!
Be arkadaşlar, sizlerin hiç mi sorumluluk duygunuz yok? AKP iyi işler yapıyorsa çıkın söyleyin, kötü yapıyorsa bizim gibi karşı durun, dedik yanıt alamadık!
Ya sepetlerinde pamuk yok ondan susuyorlar, ya da açıkları var ki korkudan susuyorlar, dedik mücadelemize yalnız devam kararı aldık.

Tansu Çiller, Erdoğan’a “Yurtdışı yatırımlar ve kaynak bulma” konusunda danışmanlık yapma kararı aldı. Bu arada ufacık (500 Milyon Dolar) imar değişikliği talebi vardı. O da Kadir Abisi sayesinde halledildi!
Şimdi el ele, gönül gönüle, Erdoğan-Çiller beraberce çalışıyorlar!

Mesut Yılmaz da tam tamına 15 yıl sustu.

  • Eğitim Milli olmaktan çıkarıldı, tarikatların eline verildi, sustu!
  • Türk Ordusu dağıtıldı, Genelkurmay Başkanı zindana tıkıldı, sustu!
  • TC, tüm kamu kurumlarından kaldırıldı, sustu!
  • Ne Mutlu Türküm Diyene yazıları kaldırıldı, sustu!
  • Andımız yasaklandı, sustu!
  • Atatürk büstleri parçalandı, sustu!
  • Çözüm süreci diye, Güneydoğu PKK’ya bırakıldı, yine sustu!
  • IŞİD Türkiye’yi lojistik merkezi yaptı yine sustu!
  • Binlerce şehit verdik, sustu!
  • Erdoğan, FETÖ’nü devletin her yerine yerleştirdi, onlara darbe yapacak devlet gücünü verdi, Mesut Yılmaz’ın Başbakan iken dahi girmediği Kozmik Odaya Cemaati soktu, yine sustu!

Ne zaman ki, henüz net bilgilere sahip olmadığımız 15 Temmuz oldu,
Mesut Yılmaz uyandı! Bir uyandı, pir uyandı! Kendisi Alman ekolünden olduğu için, Almanya’da ve Avusturya’da, “Vallahi billahi 15 Temmuz bir darbedir” diye toplantılar düzenledi…

Kendisini kutluyor ve Erdoğan’a destek turlarına devamını diliyoruz.

Gelin görün ki İstanbul’da oynanan tavla partilerinde mesele başka türlü anlatılıyor!
Cengiz İnşaat, Mesut Yılmaz’ın %100 adamıdır. Yılmaz’ın çocukları, Cengiz İnşaatın yapmakta olduğu 3. Havalimanı inşaatı için milyonlarca dolarlık hafriyat işi aldılar ve para kazanıyorlar.
Cengiz, Mesut Bey’e demiş ki; “Yahu Patron, bak benim şimdiki patronum zorda. O da benim gibi yabancı dil bilmez. Sen ona yurtdışında yardım et, darbeyi oralarda anlat ki benim elim güçlensin!”

İşte bu telkinden sonra Mesut Bey, Almanya ve Avusturya’da toplantılara başlamış. Hadi hayırlı uyanmalar gari…
Rifat Serdaroğlu, 04 Ekim 2016

 

yorum

Yorumlar kapalı.