Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, “IŞİD’in Ankara Emiri” olarak bilinen Ebu Eslem kod adlı Ahmet Doğan’ın da aralarında bulunduğu 20 kişiye açtığı davanın iddianamesinde, Türkiye’nin Başkentinde SİNCAN-ALTINDAĞ-ETİMESGUT ve ÇUBUK ilçelerinde IŞİD’e militan yetiştirmek amacıyla okul açtıklarını ve buradaki çocuklara karne dağıtıldığını açıkladı…
Yazıya geçmeden önce IŞİD veya Hizbullah gibi Cumhuriyet ve Demokrasi düşmanı terör örgütlerine eleman sağlayan bu tarz kaçak okulların şu an İstanbul-Ankara-Adıyaman-Gaziantep illerinde ve Anadolu’nun ücra köylerinde binlerce olduğunun, AKP’li bazı belediyelerin bunlara ücretsiz yemek servisi yaptığının bilinmesini isterim…
Gelelim konumuza;
- IŞİD; kafa kesen, bombalarla insanları öldüren kanlı bir terör örgütüdür, değil mi?
- Bu örgüte eleman sağlamak için okul açmak ve militan yetiştirmek ağır cezalık bir suçtur, değil mi?
- Cumhuriyet Başsavcılığının sadece bu ağır suçu işleyenler için dava açması yeterli midir?
- Bu İlçelerin her birinde, Milli Eğitim Müdürü-İlçe Jandarma Komutanı-İlçe Emniyet Müdürü-Kaymakam gibi ilçenin asayişinden sorumlu devlet memurları yok mudur?
- Devlet Memurları, açıkça işlenen bu ağır suçları görmüyorlar mı?
- Yoksa onlara “Bunları görmezden gelin, bunlar terörist değil sadece asabi çocuklardır” diyen birileri mi vardı?
- Örneğin İl Valilerine, terörist yetiştiren bu okullar hakkında yazılı raporlar verilmiş midir?
- İlçelerde ve İllerde her gün saat 11.00’de yapılan asayiş toplantılarında bu durumlar konuşulmuş mudur?
Daha açık soralım;
- Devlet görevlileri, anayasa ve yasalara aykırı olan bu suçu bilerek mi işlemişlerdir?
- Siyasi irade yani AKP Hükümetleri Valilere “görmezden gelin” diye yazılı veya sözlü emirler vermiş midir?
- Bildiğiniz gibi Erdoğan daha önce “PKK militanlarına dokunmayın, görmezden gelin” anlamında emir verdiğini televizyon canlı yayınında açıklamıştı!
Tekrar soralım; bu yönde bir emir var mıdır?
Bir emir olup olmadığını bilmiyorum ama AKP Hükümetlerinin, IŞİD ve benzeri terör örgütlerinin
“Cumhuriyet düşmanı militan nesiller” yetiştirecek KAÇAK OKUL VE KAÇAK KURS YAPILANMASININ önünü açmak için, BİLEREK VE PLANLAYARAK kanun çıkardıklarını biliyorum…
5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 263. Maddesi şu şekilde idi;
“Kanuna aykırı olarak eğitim kurumu açan işleten kişi, 3 aydan 1 yıla kadar HAPİS ve ADLİ PARA cezası ile cezalandırılır.”
Dönemin Başbakanı Erdoğan’ın Hükümeti 17. 04. 2013 tarihinde (17/25 Aralık’tan tam 8 ay önce) 6460 Sayılı bir kanun çıkardı.
Erdoğan’ın çıkardığı bu kanunun 13. Maddesi aynen şöyle;
“5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 263. Maddesi YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMIŞTIR.”
Erdoğan ve AKP Hükümetleri bu kanunla “Kaçak Okul ve Kaçak Kurs açılmasını” serbest bırakmıştır.
Bu kanun Anayasa’nın 174. Maddesine ve Devrim Yasalarına aykırıdır.
Erdoğan ve AKP Hükümetleri sayesinde Türkiye Cumhuriyetleri sınırları içinde El Kaide-IŞİD-El Nusra-Müslüman Kardeşler-Boko Haram gibi örgütler okul ve kurs açabilirler!
Zaten çağdaş eğitim veren okullarımızın tamamına yakınını da İmam Hatip’e çevirdiler.
16 Nisan referandumunda evet oyları fazla çıkarsa, ilk icraatları karma eğitime son verip, kız çocuklarını eve kapatmak olacaktır…
Sayın Ankara Cumhuriyet Başsavcısı;
IŞİD okulları ile ilgili başlattığınız soruşturma ve açtığınız davayı, bu yazı doğrultusunda genişleterek sürdürmeniz Anayasa ve Hukuk Ahlakı açısından şarttır.
Aksi, eksik soruşturma olur ve aynen FETÖ’cu siyasetçiler serbest gezerken, askeri öğrencileri hapse atmaya benzer…
Rifat Serdaroğlu, 09 Mart 2017
