1 Niye Bekleniyor?

Niye Bekleniyor?

0

Cumhurbaşkanı olsun, başbakan olsun, her tarafta çift başlılığa son vermenin, istikrar ve güven ortamı için başkanlık sistemine geçilmesinin gerektiğini söyleyip duruyorlar. Aksi taktirde terör bitmez, ekonomi düzelmezmiş.

Amin deyip haklı olduklarını varsayalım. Ama benim düz mantığım onların mantığını anlamakta yetersiz kalıyor doğrusu.

Evet çıkarsa ne olacak? Yeni anayasanın öngördüğü yetkilerden hiçbiri 2019 yılından önce yürürlüğe girmeyecek, o tarihe kadar değişen tek şey cumhurbaşkanının partili cumhurbaşkanı haline gelmesi olacak!

Madem teröre son vermek için mutlaka evet gerekli, madem terör ülkede cirit atıyor, niye bu yetkiler cumhurbaşkanına hemen verilmiyor? 2017-2019 dönemini feda mi ettik? 2019’a kadar boşu boşuna niye şehitler vereceğiz, niye halkımızın huzurunu geciktireceğiz?

Madem evet ekonomiyi düze çıkatmak için gerekli, niye iki yıl bekleniyor? İşsiz sayısı tavan yapmış, esnaf ve çiftçi dertli, turizm kan ağlıyor, Merkez Bankası’nda rezerv kalmadı, dolar önümüzdeki aylarda zıplamaya geçecek, niye vakit kaybediyoruz?

Madem dış politikada çift başlılık kötü sonuçlar veriyor, tek başlılığa geçmenin tam zamanı değil mi? Suriye’de ne yaptığımız belli değil, bir ABD’ye, bir Rusya’ya yanaşıyoruz; El-Bab’da verdiğimiz şehitler yetmedi, şimdi bir de bizi Rakka’ya gönderme planları var; Genelkurmay bu El-Bab macerasında kaç tankımız vuruldu, kaç şehit verdik, DAEŞ iki askerimizi yakarak öldürdü mü, bizi bilgilendirmemeyi seçmis, niye iki yıl daha kaybedecekmişiz?

Bu kadar önemli bir konuda iki yıl niye beklenilecek o zaman? Şu anda ayakbağı olan kişi veya nedenler varsa bu beklemenin anlamı ne? Böyle bir şey yoksa niye bize evete amin de deniliyor?

Üstelik bunun için alel acele bir komisyon kuruldu, eller çabuk tutulup neredeyse oldu bittiye getirilip acil bir şekilde yeni anayasa referanduma götürüldü. Uygulanmasında bir aciliyet yoksa niçin bu kadar aceleye getirildi?

Bunun bir tek açıklaması var: terörle mücadele, başbakan veya kurumlarla uyumsuzluk bahane. Zaten de yeni anayasa kabul edilse bile bugüne oranla ek olanaklar doğmayacak. Başbakan ve bakanlar kurulu zaten sahibinin sesi, Meclis’deki AK Parti milletvekilleri zaten cumhurbaşkanının kararları yönünde el kaldırma makinesi.

Ne kalıyor o zaman? Erdoğan’ın şark kurnazlığı. Yeni anayasa kabul edilip 17 Nisan’da yürürlüğe girse, bir kişi iki dönemden fazla cumhurbaşkanı olamaması nedeniyle bu iki yıllık süre için bir dönem cumhurbaşkanlığını yiyecek. 2019’da yürürlüğe girerse ümit, iki dönem daha seçilip saltanatına devam etmek!

Birçok gerekçeler gösterip yeni bir anayasa teklifi getiriliyor, halbuki gerekçelerin neredeyse tamamı göstermelik. Yapılmak istenen Türkiye’ye değil, Erdoğan’a uyan bir anayasa!

Gerçi Erdoğan’ın anayasadan ne anladığı da pek belli değil. Bugünkü anayasaya uyuyor mu? “Fiili durum doğmuştur”u icat edip kanunların kendisine vermediği yetkileri kullanmıyor mu?

Birilerinin çıkıp bu iki yıl niçin yeni anayasa uygulanmayacak, bu kadar önemli ve acil önlemler niçin iki yıl ertelenecek, söylemesi lazım.

Tabii bunun mantıklı bir açıklaması varsa.

Yoksa bilin ki son pişmanlık para etmezmiş. Zaman varken, fırsat varken…

 

İbrahim Çakıroğlu

 

yorum

Yorumlar kapalı.