1 Ermeni Sorunsalı 1-b

Ermeni Sorunsalı 1-b

0
Bu yazı, Ermeni Sorunsalı adındaki bir yazı dizisinin parçasıdır.
Daha önce yayımlanan yazıları okumak için yukarıdaki ana menüden DOSYALAR ve ERMENİ SORUNSALI başlığını seçiniz veya
https://turkiye.net/dosyalar/ermeni-sorunsali/
linkine tıklayınız.

(Bir önceki yazı: https://turkiye.net/tarih/turk-tarihi/ermeni-sorunsali-baslangic/ )

ERMENİ İSYANLARI 1890-96

“Büyük Ermenistan” hedefi doğrultusunda bu partiler önce kitlesel protesto gösterileri düzenlediler, ardından ayaklanma ve terör eylemlerine yöneldiler. İlk olarak Hınçakların girişimiyle 20 Haziran 1890’da Erzurum’da ve İstanbul Kumkapı Ermeni Patrikhanesi [1] önünde gösteriler düzenlendi.

II. Abdülhamit olaylara karışanlar için özel af çıkarttıysa da isyanların arkası kesilmez. 1892-93 yıllarında Kayseri, Yozgat, Çorum ve Merzifon’da Hınçak ve Taşnaksutyun partileri terör eylemleri başlatır, halkı gizlice silahlandırırlar. PKK ve Kürtçülerin bugün uyguladıkları taktiklerin aynısını o zamanki Hınçak ve Taşnaksutyun çeteleri uygular, İngiliz ve Fransızlardan da destek alırlar.

1894’te Taşnak-Hınçak yandaşlarınca düzenlenen Babıali mitinginde Abdülhamit ve hükümet protesto edilir. Yine o yıl Sason (Batman kuzeyinde ilçe) ve Zeytun (Maraş’ın batısında ilçe) isyanları gerçekleşir. Bunun üzerine 4. Ordu ve  Hamidiye Alayları ismiyle örgütlenen Kürt aşiretleri isyanı bastırmakla görevlendirilir. 1895 yazında isyanlara karşı başlatılan bu eylemler Batı kamuoyunda Hamidiye katliamları olarak adlandırılır ve Avrupa basınında “Kızıl Sultan” olarak suçlanan Abdülhamit’e karşı büyük bir kampanya başlar.

1896 da Ermeniler Van’da ayaklanır. İstanbul’daki Osmanlı Bankası teröristlerce basılır. 26 teröristten 9u çatışma sırasında öldürülür. Daha sonra uzlaşma sağlanır ve teröristler banka müdürünün yatıyla Karaköy’den Marmara’ya açılırlar. Fransız bandıralı S/S “Messagerie Maritime” gemisine geçerek hiç bir ceza almadan Marsilya’ya giderler.

Db_Bank_Ottomani_kravman_masnagtsadz_fedayiner_Marseille_1

(Foto: Osmanlı Bankasını basan teröristler Marsilya’ya vardıktan sonra)

 

1896-1902 arası dönemde ise Osmanlı hükümeti Girit, Makedonya, Yemen gibi çeşitli yerlerdeki ayaklanmalarla uğraşmak zorunda kalacaktır. Görüldüğü gibi Meşrutiyetin ilanı dağılmakta olan Osmanlı mozaiğini bir arada tutmaya yeterli gelmiyor, hatta tam tersi dağılmayı tetikliyordu. Bu arada 29 Ağustos 1897 de İsviçre Basel’de gazeteci Theodor Herzl’in başkanlığında ilk Siyonist kongresi toplanıyor ve “Dünya Siyonist Örgütü” kuruluyordu. Siyonistler Filistin’de bir Yahudi yurdu kurma düşüncesi ve isteğini Herzl aracılığıyla Abdülhamit’ e iletseler de Abdülhamit görüşmeyi kabul etmemiştir.

 

I. JÖN TÜRK KONGRESİ – 2 ŞUBAT 1902

19. Yüzyıl sonundan itibaren Abdülhamit’e muhalif gruplar ile milliyetçi aydınlardan oluşan Jön Türk hareketi siyaset sahnesinde çok etkin bir rol oynamaya başlar. Üyeleri arasında devrin etkin siyasetçi ve aydınlarından Namık Kemal, Şinasi, Ahmet Cevdet, Emanuel Karaso, Samuel Rafael Kohen, Mehmet Cavit, Ziya Gökalp gibi isimler de vardı.

Şubat 1902 de Paris’te Fransız milletvekili Lefèvre Pontalis’in köşkünde ilk Jön Türk kongresi düzenlenir. Divan kuruluna, Damat Mahmut Paşa ile arkadaşları, Hoca Kadri ve şair Hüseyin Siret Seçilirler. Katılımcılar arasında Hınçak ve Taşnak temsilciler, Sultan Abdülmecit’in torunu Prens Sabahattin, Ahmet Rıza, Mozuros Efendi, Dr. Fradis Efendi, Şişliyan Efendi de bulunmaktadır. Kongrede, Abdülhamit’in devrilmesi için salt sözel propagandayla bir yere varılamayacağı, bunun yanı sıra dış ülkelerden yardım alınması, terör dahil her türlü girişimde bulunulması kararlaştırılır.

Ancak, dış ülkelerin işe karışması konusunda görüş ayrılığı belirir. Ahmet Rıza grubu karşı çıkarken, çoğunluk bu görüşü savunan Prens Sabahattin’e destek verir. Bu gruplardan ilki “İttihat ve Terakki” , ikincisi ise “Teşebbüsü Şahsi ve Ademimerkeziyet” (Kişisel Girişim ve Yerel Yönetim) cemiyetlerinin oluşumlarına öncülük edeceklerdir. Bu bağlamda, Jön Türklerin teröristlerle dayanışması ayrıca irdelenmesi gereken bir konudur.

 

ABDÜLHAMİT’E TAŞNAK-HINÇAK SUİKASTI

Paris kararları çerçevesinde eyleme geçen Taşnak-Hınçak çeteleri Sason’da ikinci bir isyan başlatır (1903). 13 Nisan 1904’te çetelerin üzerine asker sevk edilir, savaş Ağustos’a kadar sürer. Sonunda ayaklanmanın lideri Antranik Ozanyan Kafkasya’ya kaçmak zorunda kalır.

21 Temmuz 1905 te İstanbul’a gelen Taşnak teröristler Abdülhamit’e bombalı suikast düzenler. Korkunç patlamada Abdülhamit’in saltanat arabası havaya uçar, atlar, seyisler, arabacılar, muhafızlar ve çevrede bulunan 26 yurttaş yaşamını yitirir, 58 kişi yaralanır. Abdülhamit arabanın yanına gelmekte geciktiğinden rastlantı eseri suikasttan kurtulur. Bu olay çoğunluk Türk aydınları arasında büyük sevinç yaratır. Tevfik Fikret teröristleri “ey şanlı avcı” sözleriyle öven ünlü “Bir Lahzai Teahhür” (Bir Anlık Gecikme) şiirini kaleme alır. Olaya karışan 40 kişiden 15i yakalanarak tutuklanır, Taşnak lider Belçikalı Edward Joris 2 yıl hapis yattıktan sonra serbest kalacaktır!

 

29 ARALIK 1907 II. JÖN TÜRK KONGRESİ

Taşnak partisi, 1907 yılında yeni bir örgütlenmeye gider: Batı şubesi Cenevre’de, Doğu şubesi Ermenistan Ortodoks Kilisesi bünyesinde kurulur. Doğu Anadolu’daki faaliyetler kilisenin eşgüdümüyle Van, Muş, Erzurum ve Trabzon’da kurulan komitelerce yönlendirilir.

Jön Türklerin ikinci ve son kongresi Taşnakların çağrısı ile yine Paris’te toplanır.[2] Divan başkanlığına Prens Sabahattin, üyeliklere  İttihat ve Terakki Cemiyetinden Ahmet Rıza ile Malumyan Efendi seçilir. Kongreye Siyonist temsilciler ile İngilizlerin desteklediği Arap örgütlerinden temsilcilerin de katılır.

Sonunda kısa dönemde gerçekleştirilecek bir eylem planı üzerinde taraflar anlaşıma varır. Bu eylem planına göre öncelikle Abdülhamit tahttan indirilecek, meşrutiyet kurulacak ve meclis yeniden açılacaktır. Bu amaçları gerçekleştirme doğrultusunda, Osmanlı topraklarında çeşitli terör eylemleri, grevler düzenlenmesi, ordu içinde propaganda yapılarak yüksek rütbeli subayların kazanılması, askeri darbe, genel ayaklanma gibi uygulamalara geçilmesi bir paket halinde kabul edilir.

Kongre bu eylemleri dizenleyecek bir Edim (İcra) Kurulu oluşturur. Kurul üyeleri arasında İttihat Terakki’nin en güçlü isimleri, o zamanlar albay rütbesinde olan Enver, Cemal ve Talat Beyler de vardır.

Durumdan az çok haberdar olan Abdülhamit eylemlerin önüne geçmek amacıyla kapatmış olduğu Meclisi yeniden açıp Anayasayı yürürlüğe koyar. Böylece II. Meşrutiyet (Parlamentarizm) dönemi başlamış olur (24 Temmuz 1908). Seçimlerin ardından İttihat ve Terakki Cemiyetinin desteklediği adaylar da meclise girer ve Meclisi Mebusan 30 yıl aradan sonra 17 Aralık 1908’de çalışmalarına yeniden başlar.

 

31 MART OLAYI – ABDÜLHAMİT’İN TAHTTAN İNDİRİLMESİ

13 Nisan 1909 da Hicri takvime göre 31 Mart vakası denilen gerici ayaklanma tezgahlanır. Şeriat isteyen gericiler ve bazı ordu birlikleri İstanbul’da ayaklanır. İttihat Terakki Cemiyetinin çağrısıyla Selanik’ten yola çıkan Hareket Ordusu isyanı bastırmak üzere trenle başkent İstanbul’a gelir. Ertesi gün 14 Nisan’da Adana’da etnik çatışmalar başlar! Ermenilere ait ev ve işyerleri yağmalanır, 5.000 Ermeni ve Süryani ile 2.000 kadar Türk yaşamını yitirir. Bazı kaynaklara göre 30.000 Ermeni yağma ve kargaşada öldürülür. (Rakamların hiçbiri gerçek değildir).

Hareket Ordusu İstanbul’da denetimi sağladıktan sonra sıkıyönetim ilan edilir ve sonunda Abdülhamit tahttan indirilir! Abdülhamit’e tahttan indirildiğini kendisine bildirmeye gelen heyetin içinde Amiral Gürcü Arif Hikmet Paşa, Draç milletvekili ve Jandarma Generali Arnavut Esat Toptani Paşa, Ermeni Katolik cemaat temsilcisi Aram Efendi ve Musevi cemaatinden Selanik milletvekili Emanuel Karaso’nun olması ilginç bir ayrıntıdır. Yerine Sultan Reşat geçer (24 Nisan 1909). 8 Ağustos 1909’da Anayasa üzerinde yapılan bir dizi radikal değişiklikle Sultanın yetkileri İngiltere kraliçesi gibi “simgesel” düzeye indirilir. Böylece Başbakan ve Bakanlar Kurulu öncelikle Meclisi Mebusan’a karşı sorumlu olacaktı.

8 Ekim 1912’de başlayan Balkan Savaşında siyaset ve mevki peşinde koşan, salt kendi çıkarlarını düşünen Paşalar yönetimindeki Osmanlı ordusu pek fazla çatışmaya girmeden, hatta Selanik gibi bazı kentleri de tek bir mermi bile atmadan düşmana teslim eder, kendisi de düşman birliklerine teslim olur! Arnavutluk, Makedonya, Selanik ve Batı Trakya kaybedilir. 31 Mart olayı ile askeri darbe ve siyasete bulaşmış, inançsız, birbirini kırmış moralsiz Türk ordusu, özgürlük heyecanıyla savaşan, Balkan halklarının önünde tutunamaz. Bulgar ordusu Çatalca’ya kadar gelir! Batı ülkeleri Babıali’ye verdikleri nota ile Edirne’nin Bulgaristan’a verilmesini talep ederler (17 Ocak 1913). Bulgar ordusu Edirne’yi kuşatır.

 

darbe1

Bu durumu fırsat bilen Enver Bey önderliğinde bir grup İttihatçı 23 Ocak 1913’te Bakanlar Kurulu toplantısını basar. Savunma Bakanı Nazım Paşa çatışmada öldürülür, Sadrazam (Başbakan) Kâmil Paşa silah zoruyla istifa ettirilerek hükümet devrilir. İttihatçılar Genelkurmay Başkanı Mahmut Şevket Paşa’yı başbakan olarak görevlendirir.

darbeler 2
(Foto: Darbenin ertesi sabahı, Enver Paşa ve İngiliz askeri ataşesi.)

11 Haziran 1913 te   Mahmut Şevket Paşa da makam arabasında bir suikast sonucunda öldürülünce İttihat ve Terakki Cemiyeti siyasal bir partiye dönüşür, ülke tam bir dikta yönetimine girer. Suikastla ilgili görülen 24 kişi idam edilir, muhalif 250 yazar, gazeteci ve memur Sinop Kalesine sürgün edilir.

İttihat ve Terakki (Birlik ve Gelişim) Parti Başkanı Sait Halim Paşa’nın başbakan olmasından sonra ülke Talat, Enver, Cemal’den oluşan İttihatçı bir üçlü tarafından yönetilecektir. Bu arada Enver Bey’in girişimleriyle Edirne’nin Bulgar işgalinden kurtarılması partiye büyük saygınlık sağlar. Enver Bey paşa rütbesi alarak Harbiye Nazırı (Savunma Bakanı) olur.

1913 ten itibaren milli ve Batı yanlısı bir siyaset izleyen İttihat ve Terakki en sonunda kendi parti programını uygulamaya başlar. Yargı kısmen laikleşir, mahkemeler Adalet Bakanlığına bağlanır, Batı Takvimi kabul edilir, milli ekonomiye önem verilir. 1914 seçimlerini de İttihatçılar kazanınca Almanya ile askeri ve ekonomik işbirliği yapılır ve ülke Almanya ile birlikte savaşa girmenin hazırlıklarına başlar!

Erdağ Duru

(Yazının devamı: “Ermeni Sorunsalı 1-c
DÜNYA SAVAŞI – ERZURUM TAŞNAK KONGRESİ – VAN ERMENİ HÜKÜMETİ
Bu dizide yer alan bütün yazıları görmek için şu linke tıklayınız:
https://turkiye.net/dosyalar/ermeni-sorunsali/
veya sitenin menü sisteminden DOSYALAR – ERMENİ SORUNSALI yı seçiniz.)

________________________________________________________________

[1] Fener Rum Patrikhanesi ile karıştırmayın.

[2] Taşnaksutyun Partisi 1970 li yıllardan sonra bir çok Türk diplomatını öldürecek olan ünlü ASALA terör örgütünü oluşturacaktır.

________________________________________________________________

Referans:
1. Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi, Milliyet Yayınları, 1992
2. Davranışlarımızı Kökeni, Dr. Erol Teber, Sorun Yayınları, 1975
3. Din Devletleri, Prof. Dr. Aysel Ekşi, Ümit Yayıncılık, 1995
4. Emperyalizm Kıskacında Türkler Ermeniler Kürtler, Yazıcı Yayınevi, 2003, Ersal Yavi
5. History of the Ottoman Empire and Modern Turkey, Stanford J. Shaw, Cambridge University Press, 1987
6. History of the Western Civizilation, Bertrand Russell, Unwin University Books, 1971
7. İnternet kaynakları: Timeturk Haber, Vikipedia, Agos Gazetesi, Al Jazeera ve Ermenistan ile ilgili çeşitli web siteleri
8. Osmanlı İmparatorluğunun Yükseliş ve Çöküş Tarihi, Dimitri Kantemir, Cumhuriyet Yayınları, 1998
9. The Encyclopedia Americana International Edition, Americana Corp., I-XXX Volumes, New York, 1977
10. The Reader’s Digest Great Encyclopeadic Dictionary, Oxford University Press, 1964
11. The Turkish Labyrinth, James Pettifer, Viking Penguin Group, 1997
12. Théma Larousse, Tematik Ansiklopedi, Cilt 1-2, Larousse 1993 Milliyet 1993-1994
13. Türk Devrimini Temelleri ve Gelişimi, Doç. Dr. Ahmet Mumcu, A.Ü. Hukuk Fakültesi Yayınları, 1976
14. Türkiye Cumhuriyeti Çökerken, Vural Savaş, Bilgi Yayınevi, 2004
15. Türkiye’de Etnik Gruplar, P. Alford Andrews, Ant Yayınları, 1997
16. Türkiye Neden Feda Edildi? Merdan Yanardağ, Destek Yayınevi, 2013
17. Türklerin Tarihi, Doğan Avcıoğlu, Tekin Yayınevi, 1985
18. Ulusal Kültür Savaşı, Atilla İlhan, Bilgi Yayınevi, 1998

 

yorum

Yorumlar kapalı.